Babası kalbur yapar anne satardı
On beş kişi çadırda toplu yatardı
Taze bedenlerine diken batardı
Sarışın yeşil gözlü çingene kızı,
Güneş doğsun diyordu sabah olmasın
Açmayın çadırını rüzgar dolmasın
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Devamını Oku
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Babası kalbur yapar, anne satardı,
On beş kişi çadırda, toplu yatardı,
Taze bedenlerine, diken batardı,
Yeşil gözlü sarışın, çingene kızı,
GÜZEL HİKAYELEYİCİ BİR ŞİİR TEBRİK EDERİM SELAMLAR VE SAYGILAR...
Selami bey kardeşim, şiirini zevkle okudum haz aldım, kalemine gönlüne sağlık. Sevgilerimle....
*******ÇİNGENE Kızı!
Babası kalbur yapar, anne satardı,
On beş kişi çadırda, toplu yatardı,
Taze bedenlerine, diken batardı,
Yeşil gözlü sarışın, çingene kızı,
Güneş doğsun diyordu, sabah olmasın,
Açmayın çadırını, rüzgar dolmasın,
Yeni açmış çiçekti, yazık solmasın,
Tatlı dilli sarışın, çingene kızı,
Onun için bir köşktü, söğüt gölgesi,
Derenin kenarıydı, dardı bölgesi,
Ne diploması vardı, nede belgesi,
Fal bakardı sarışın, çingene kızı,
Onaltı yaşındaydım, bıyıklar terli,
Sap samana karışmış, saçlarım kirli,
O köyün yabancısı, ben ise yerli,
İnce belli sarışın, çingene kızı,
Uzattım ellerimi, falıma baktı,
Aldı avuçlarına, ateşi yaktı,
Gözlerimden süzülüp, içime aktı,
Al yanaklı sarışın, çingene kızı.
Selami Tıraşlar-Elazığ
17.11.2009
Severek okudum. Başarılı bir şiir diliyle anlatılmış.. kullanılan dilin en büyük özelliği saf, temiz. duru ve anlaşılabilir oılmasıdır.. Kutluyorum emeğinizi Dost... TAM PUAM.... ve sevgilerimle..
sevgi dolu yüreğine sabır dilerim üstad bu sevda yaman sevda
Dört Mevsim misali Gezer Çingene
Bahar geldiğinde köylerden köye
Dört mevsim misali gezer çingene
Çingeneler bahar yaşam hediye
Dört mevsim misali gezer çingene
Baharın kokusu onlarla başlar
Kardelen misali dik durur başlar
Dünya evimizdir diyen kardeşler
Dört mevsim misali gezer çingene
Şarkıları danslarıyla baharda
Gezgin ruhlarıyla gözü dağlarda
Ömür dediğimiz bitmez yollarda
Dört mevsim misali gezer çingene
Onları kıskandık biz hapı yuttuk
Özgür yaşadılar onlardan korktuk
Oysa onlar bizdik biz onda yurttuk
Dört mevsim misali gezer çingene
Korkunun altın da kıskançlık yatar
El işi yaparak emeğin satar
Tertemiz havada korkusuz yatar
Dört mevsim misali gezer çingene
İklim iklim sonsuzluğu yaşarlar
Nefes alır nefes verir koşarlar
Uçan kuşlar gibi kanat açarlar
Dört mevsim misali gezer çingene
Çoluk çocuğuyla yari yanında
Mutlu yaşıyorlar aşk ocağında
Bir ana misali yurt kucağında
Dört mevsim misali gezer çingene
Mutluluklar paylaştıkca büyüyor
Bahar geldi tüm canlılar gülüyor
DOST ŞEREF im yaşadıkca görüyor
Dört mevsim misali gezer çingene
10-12-2007
DOST ŞEREF
Kimden : Aliseydi . (Bay, 44)
Kime : Grup: Kürt Dili ve Edebiyatı
Tarih : 3.11.2007 23:09 (GMT +2:00)
Konu : iyi geceler DOSTLAR...ÇİNGENELER
ÇİNGENELER Onlar pistir, çalar, çırpar, ahlaksızdır... Öyle söylenir, öyle bilinir, öyle bilinmesi istenir. Kağıthane'de gözlerden ırak bir arsada yaşayan genç bir çingene kadın şöyle diyor; 'Bize pis diyorlar, nasıl temiz olalım hergün sizin çöplerinizi temizliyoruz. Bodrum'da süslü kokanalar yılda bir kez yatlarla çöp toplamaya çıkıyorlar, yaza yaza bitiremiyorsunuz. Oysa biz bütün yıl hep çöp toplarız. Hiç görmezsiniz bizi. Kel kuşları (kelaynak) bilem korursunuz. Çingeneleri de korumaya alsanız ne olur ki? ' Diğer halklar gibi çok çeşitli olumlu gelenekleri var onların da. örneğin konukları karşısındaki cömertlikleri bunlardan biridir. Ya da örneğin, Çingenelerin oymak gelenekleri içinde topluluk, kocası ölen bir kadının geçimini üstleniyor. Herkes günlük kazancından onun payını ayırıp veriyor. Bunun gibi örnek bir toplumsal dayanışma hala onlar içinde yer yer yaşayabiliyor.. *** Onların da bir tarihi var... Çingeneler de diğer pek çok halklar gibi yüzyıllar boyunca göçler yaşamışlar, birbirinden yüzlerce, binlerce kilometre uzaklıktaki halklarla aynı toprakları paylaşmışlar, birbirlerine karışmışlardır. Araştırmalar çingenelerin ilk yurdu olarak Hindistan'ı gösteriyor. 14. yüzyılda Balkanlara, 15. yüzyılda da Avrupa'ya yayılmışlar. Çingenelerin Hindistan'dan göçlerinin bir noktasında iki kola ayrıldıkları belirtilir. İlk kol, kuzeye yönelmiş, Kafkaslar, Karadeniz, Orta Avrupa, Balkanlar hattını izlemişler. İkinci kol, Güneydoğu Anadolu, Irak, Suriye, Filistin, Mısır hattını izler. Tabii bu boyuna süren bir yürüyüş, sürekli bir göç değildir. Geçtikleri hemen her yerde topluluğun bir bölümü kalmıştır. İstanbul, Trakya çingeneleri birinci kolun, Maraş, Antep, Adana civarında yaşayan çingeneler ise ikinci koldan göç edenlerin torunlarıdırlar. Bir kısmı bugün yerleşik hayata geçmiştir. İstanbul'da, Kırklareli'nde onların böyle yerleşik hayata geçtikleri semtleri görürüz. Hala göçebe olanlar ise kalaycılıkla, çöp toplayıcılığıyla geçimlerini sağlamaktadırlar. *** Varlar, hem de milyonlarca... İstatistiği rakamlara göre Avrupa'da toplam olarak 7 milyon 101 bin 500 çingene yaşıyordu. Bu sayının yüzde 60'ı Balkan ülkelerinde bulunuyor. Çingenelerin ülkelere göre dağılımı da şöyle: Romanya: 800 bin Bulgaristan: 800 bin Yugoslavya: 800 bin Çekoslovakya: 600 bin Macaristan: 500 bin Türkiye: 500 bin-1.000.000 arası İspanya: 500 bin Rusyada: 260 bin Fransa: 250 bin 500 bin rakamının Türkiye'deki çingenelerin gerçek rakamı yansıttığı şüphelidir. Çünkü resmi bir kayıt yoktur. Ve sayılarının biraz daha fazla olması kuvvetle muhtemeldir. *** Varlığını kanıtlamak için inkar... Edirneli bir çingene bundan birkaç yıl önce *****huriyet Dergi'de kendisiyle yapılan röportajda karşı karşıya kaldıkları açmazı, zorluğu şöyle dile getiriyordu; 'Ezilmişiz, çünkü örgütlü topluluk değiliz biz. Sanki dünyanın bütün namussuzluklarını biz yapıyormuşuz gibi muamele görmüşüz. Bizim halkımızı yıldırmış bu aşağılanma. Bizim de bir dil yapımız var. Yaşama biçimimiz var. Ama herşeyden önce insanız. İnsan olduğumuzu kabul ettirmek için, çingeneliğimizi inkara kalkışmışız. Maddi gücümüz yok, eğitimimiz yok, kültürümüzü değerlendiremiyoruz. Bir can derdine, bir boğaz derdine düşmüşüz, öyle de gidiyoruz.' 'İnsan olduğumuzu kabul ettirmek için, çingeneliğimizi inkara kalkışmışız'; işte onların gerçeği bu cümlede saklıdır. Çingeneysen insan değilsin, adam yerine konulmazsın. Adam yerine konulmak için çingeneliğini inkar edeceksin. Devlet onları yok saymakla kalmıyor, zararlı, tehlikeli görüyor. 1934 yılında çıkarılan İskan Kanunu'ndaki bir madde şöyle diyor; 'Madde 4- Türk kültürüne bağlı olmayan, anarşistler, göçebe çingeneler, casuslar ve memleket dışına çıkartılmış olanlar Türkiye'ye 'muhacir' göçmen olarak kabul edilmezler.' Bu kanun hala yürürlüktedir. *** Çingeneler genelde kendilerine 'çingene' denilmesini pek istemiyorlar. Daha çok 'roman' adını tercih ediyorlar. Herşeye rağmen göğsünü gere gere ben çingeneyim diyenler tüm örgütsüzlüğüne, belki bilinçsizliğine rağmen egemen kültüre karşı bir direnişi temsil ediyorlar. Roman adlandırılmasının benimsenmesi ise bir yerde inkara bulunmuş yumuşak bir kılıf yerine geçiyor. Rom çingenecede insan demek Roman bunun çoğulu oluyor. Bu adlandırmada da çingenelerin yine 'insan olduklarını' kanıtlama kaygısı ağır basıyor. *** 2. DÜNYA SAVAŞINDA ‘ÇİNGENE’ DRAMI GAZ ODALARINDAKİ BİLİNMEYEN ÇİNGENE GERÇEĞİ 'Almanya'da Hitler'in iktidar yılları çingenelerin en kara günleri oldu. Alman diktatörünün Yahudiler için ateşlediği fırınların bacalarından çingene dumanları da yükseldi. Faşizm döneminde Almanya ve Avrupa'da yarım milyon çingene gaz odalarında yakıldı veya 'tıbbi deneylerde kobay' olarak kullanıldı. Naziler yalnız çingeneleri değil, üç kuşak ötesine kadar soyunda 'çingene' kanı taşıyanları da imha ettiler. 16 Aralık 1942'de SS şefi Heinrich Himmer tarafından çıkartılan kararda 'çingenelerin topyekün imhası' emredildi. Çingeneler Auschwitz gibi imha ve çalışma kamplarında, labaratuvarlarda öldürüldüler. Faşist teorisyenler 'bu çingeneler Avrupa'ya yabancı kanı taşıyorlar' diyorlardı. Almanya dışında Fransa'da 15 bin, Polonya'da 35 bin, Macaristan'da 28 bin, Rusya'da 40 bin çingene Naziler tarafından topluca öldürüldü. Çingenelerin Yahudiler kadar güçlü lobileri olmadığından, uğradıkları katliamlar tarihin karanlık sayfaları arasında eriyip gitti.' (Çingeneler, Nazım Alpman, sayfa 101-102) Yani kısacası, söylenmesi gereken şu ki, onlar da bizim insanlarımız. Tüm diğer halkların sahip olduğu veya olması gereken haklar, onlar için de geçerli. Onların güzellikleri de ortaya çıkarılmayı bekliyor. Onlara insan muamelesi yapacak, onlara dillerini, kültürlerini olumluluklarıyla geliştirecek imkanları sunacak bir iklim oluşturmak tüm toplum ve kurumların görevidir. İnsan Hakları Derneği Kdz Ereğli Şubesi
*******ÇİNGENE Kızı!
Babası kalbur yapar, anne satardı,
On beş kişi çadırda, toplu yatardı,
Taze bedenlerine, diken batardı,
Yeşil gözlü sarışın, çingene kızı,
Güneş doğsun diyordu, sabah olmasın,
Açmayın çadırını, rüzgar dolmasın,
Yeni açmış çiçekti, yazık solmasın,
Tatlı dilli sarışın, çingene kızı,
Onun için bir köşktü, söğüt gölgesi,
Derenin kenarıydı, dardı bölgesi,
Ne diploması vardı, nede belgesi,
Fal bakardı sarışın, çingene kızı,
Onaltı yaşındaydım, bıyıklar terli,
Sap samana karışmış, saçlarım kirli,
O köyün yabancısı, ben ise yerli,
İnce belli sarışın, çingene kızı,
Uzattım ellerimi, falıma baktı,
Aldı avuçlarına, ateşi yaktı,
Gözlerimden süzülüp, içime aktı,
Al yanaklı sarışın, çingene kızı.
Selami Bey, harika bir çaışma bu.Çingene kızını hayalimde canlandırınca çok sempatik bir kişilik gördüm.Yüreğine sağlık.Saygılarımla efendim.
Bu kız da ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.Azınlık bir sınıfın sınıf atlayan kızlarına yapılan bu atıftan nasiplerini alırlaar zannediyorum.Seçtiğin bu konu münasebeti ile seni tebrik ediyorum kardeşim.Kal saağlıcakla
Falıma bakarken de gözüme baktı
Ah yaktı şu gönlümü çok fena yaktı
Gamzesi hançer gibi sineme çaktı
Gözleri ışıl ışıl çingene kızı.................. Necmi Uçar
7+5 lik güzel şiirinize bir dörtlükle eşlik etmek istedim sevgi ve saygılarımla.
Onun için bir köşktü, söğüt gölgesi,
Derenin kenarıydı, dardı bölgesi,
Ne diploması vardı, nede belgesi,
**********************************************
Güzel ifadeler..
Ayrıca insan tefrik
edilmeyişi de güzel..
Tebrikler efm. Selamlar..
Bedri Tahir Adaklı
Al yanaklı sarışın, çingene kızına aşık olan yüreğe saygılar...
Çingenem çingenem kara gözlü çingenem aşkınla tutuştum yandım çingenem:)) bu şarkı aklıma geldi şiirinizi okurken.Tebrikler Selami hocam.Tam puanla kutluyorum şiirinizi.Selam ve hürmetlerimle..
Bu şiir ile ilgili 52 tane yorum bulunmakta