Cinaslar Şiiri - Aşık Fani

Bizde bir bey vardı, atı beyazdı,
İnsanlık vardı o zaman, bey azdı,
Adaletin yerini zulüm aldı
Dalkavuklar çoğalınca, bey, azdı!

Haber aldım arkadaşım Mahmut'tan
Sevinçten parladı uçtu mâh muttan
Dostumun geleceğini duyunca
Güneş Alanya'dan doğdu, mâh Mut'tan.

Genç yaşta bir sevda ile ilkindim
Sandım ki sevda bağına ilk indim
Zalim yarim neden vefasız çıktın?
Bu mu ahta vefa, hani ilkindim?

Dininin direği ya namaz,ya namaz!
Kılan,cehennem nârına yanamaz
Günahkârım Ya Rabbim,niyazım var
Himmet eyle Mahşerde az yanam az!

Bana ne yakut al, ne de elmas al,
Gönlümü almaya, yarım, elma sal,
Sakın aldanma, herkesin sözüne,
Dost gerçeği anlatır, el masal.

1

Kınama dostum, efkârımdan içerim,
Bak, alev alev yanıyor içerim,
Seninde derdin varsa benim gibi,
Gel de iç yiğidim, gel de iç, erim.

Tecelli olunca inkisa bahta,
Tesir edemiyor, inkisab ahta,
Neler çektiğimi görmek istersen,
Güneş ol, hücreme in ki; sabahta.

Dağ başında beni halime koyun,
Bir yeşil vadide beş, altı koyun,
Şehir hayatı sizin olsun sizin,
Keşkülüme bir kaç pençe un koyun.

Gönül sarayıma bey girsin dedim
Dışarıda kalma bey, gir, sin dedim
Beyim teklifimi kabul etmedi
Öfkeyle döndüm beygirsin dedim

Bizimkilerde geldi bak, bizimkilerde
Nasıl iştah varmış, şu bizimkilerde
Yiyip bitirdiler her şeyimizi
Zırnık kalmadı, şu bizim kilerde
2

Ha kısrağa bindin gülüm, ha taya
Görünmeden çektin gittin Hatay’a
Arama sevdiğim bir daha beni
Kalbimde yerin yok, düştün hataya

Yaşadığım ömür kara gün aha;
Gece intizara düştü, gün aha;
Tutunacak dalım kalmadı canım
Sürükledi felek beni günaha.

Gördüğüme sordum, ona DİDEM’İ
Değişmem ki; beşe, ona DİDEM’İ
Canıma can katar, bir tebessümü
Şu âlemde seçtim, o nadidemi...

Biri emir verdi, dedi “yasakla”!
Emir şöyle:”ya imha et, ya yasakla”!
Yasaklanan mukaddesatım idi
İşte akla yas geliyor, yas akla...

Nasıl mukadderat, nasıl karardı?
Zira doğar doğmaz dünyam karardı
Fırtınalar dolu bir ömür ki;
Yağmur yağar, poyraz eser kar ardı...
3

Gönlümün sevdası vardı da, yandı.
Figanım semaya vardı, dayandı
Kim dayanabilir ki; aşkı olmazsa
Şu gönlümün aşkı vardı da, yandı...

Akdeniz’de gemi ak, sal ak
Salı kullanan biraz salak
Rıhtıma yanaşmıyor ki;
Yare bir hediye salak...

Gülmek yakışırdı sana “gül” derdim.
Senin için bahçelerden gül derdim
Sevda acı derler, ızdırap derler.
Menekşe, lale, sümbüldür, gül derdim...

Bizim köyde büyük bir oda vardı.
Aradığın her kimse, o da vardı.
İlim, irfan, ahlâk öğretilirdi.
Geldiği gibi giden o da vardı...

Kurak geçti baharımız, yazımız
Mahsul vermedi ovamız, yazımız
Sabrın sonu selâmettir gönül
Meğer ki; böyle yazılmış yazımız...
4

Haradan geliyor yar bu haradan
Türkistan’mı veya Buhara’dan
Beyaz atı yorulmuş sultanımın
Bir tay hediye edim bu haradan...

Yaylada bulmuş bir petek bal ayı
Ayı unuttu şu nazlı balayı
Düğün, davet, bayramdır onun için
Neşedir, keyiftir, hem de balayı...

Başucumda öter, durur kanarya
Ötünce de yarelerim kanarya
Ateşimi söndürecek ne var ki;
Kuşun sesiyle yüreğim kanar ya!

Yaktı içimi sevda denen o nâr
Herkeste bir dert bende onar onar
Şu zavallı kalbim virane olmuş
İnsaf, merhamet eyle gel de onar...

Sevmenin neresi hudut, neresi hât,
Ferman dinlemez ki; etsem nasihat
Yıllardır peşinden koşturdu beni
Sevda ne sağlık bıraktı, ne sıhhat...
5

Şu Fani dünyada neyim var, neyim
Aradım bulamadım ki; ben neyim?
Tam elli senedir uğraşıyorum
Ne sazım düzen tuttu, nede neyim...

Yolda durmuş söylüyor her gelene
Çoban durayım diyor hergele ne
Çukurova’da herkes bilir ama;
Burda kimse bilmez ki; her gelene...

Hayatım çukur dolu yar alandı
Düşe düşe her yanım yaralandı
Ben deli divane değilim ama
Aklımı başımdan yâr alandı...

Bir kış gününde ya yağmur, ya karım
Bazen yaz olur arzı yakarım
Seni bir kuşa benzetirdim ama
Beni bekler çocuklarım, ya karım...

Topla heyetini, bayram âzanı
Çağır bay Şaban’ı, bay Ramazan ‘ı
Kurban eti ile şarap içilmez
De, Allah sevmez her bayram azanı...
6

Hayatta üçü geçmedi, bir ikim
Ne tasarrufum oldu, ne birikim
İki rezilin biri benim ama
Bilemiyorum ki; diğer biri kim?

Kader defterime bak, altı nokta
Her hecede bir virgül altı nokta
Neye el attım ise zarar gördüm
Gümüşüm yayda battı, altın okta...

Şu paketi götür, Mahmut’a ver Memiş
Memiş paketi Mahmut’a vermemiş
Yemin ederim ki; bir daha asla
Ben şu Memiş’e vermem iş....

Bir kahraman gördüm; yayı, oku, nur!
Kalbin güzelliği, yüzden okunur
Kişi yaptığından mükâfat alır
Neyi kazanmışsan cebe o konur...

Belenmiş, bulaşmış şu Abas küle.
Tartılmaya çıkmış bakın basküle.
Kaçırmış fırsatı, iş işten geçmiş.
Otur ekmeğini artık bas küle...
7

Kurbanım dirgene, tahta yabana,
Giderdin şafaktan evvel yabana,
Çok servet bıraktın kardeşlerime,
“Bana ne bıraktın, baba ya bana?”

Evvel deli idim; sonum, uz geldi.
Elma, nar istedim; sonu, muz geldi.
Bak ümitsizliğe; veda eyledik.
Kıpta edilecek sonumuz geldi...

Kurban olsun sana İstanbul, Adana.
Uğruna memleket adak adana,
Sen ulu deryasın, ben garip yolcu,
İzin ver geçeyim, gönül adana...

8