Çınarcık Şiiri - Rıza Beşer

I

Güngörmüş,
Yüzyıl yaşamış,
Koca Çınar;
Yeşil gölgesinde gazinolar,
Oturmuş denize karşı,
Dinlence beyleri.

Bir yanda kumar masaları,
Bir yanda diskoteği;
Enflasyon, devalüasyon,
Zam üstüne zam,
Umurunda değil kimsenin.

Bir hayhuy içinde,
Yaşlısı genci;
Bekârı, evlisi, dulu…

Dostlar,
Çınarcık dolu.

II

Çakılları, yosun tutmuş denizi,
Denizanaları denizin gülü.
Her derde deva diye,
Havası, suyu;
Zengini, yoksulu,
Kıyılarda gün boyu.

Yanmaya gönüllü,
Islak ayaklarımın,
Çakıllarında izi.
Ve sabahları benim,
Yalnız benim denizim.

III

Okulu yarıda bırakmış,
Erzincanlı Alisi;
Aklını ekmek parasına takmış,
Elinde boya fırçası…

Dersimli Velisi,
Garsonluk yapar.
İstakoz Ahmeti balıkçı.
Dükkânında balıktan çok,
Balık resimleri var.
Bu balıklar,
Barış içinde özgür,
Büyüğü, küçüğü yutmadan,
Sevişirler.

IV

Kıyılarını yer yer,
Moteller,
Villalar, apartmanlar,
Siteler doldurur.
Bir yamacın eteğinde,
Naylondan çadırında,
Çingeneler oturur;
Ana,
Baba,
At, it
Ve beş kardeş,
Dokuz baş eder;
Nasıl geçinirler?
Bileni yoktur.

Kızları da var onbeşinde,
Çocuk felci geçirmiş;
Koltuk değneğiyle top peşinde.
Ana, sitelerde temizlik işinde,
Baba düğünlerde çalgıcı;
Başka günler yama yapar,
Ayakkabı boyar…
Kaşla göz arasında,
Rakı, şarap ayırmadan,
Ne bulsa içer.

Ana, yine mutlu
Ve umutlu:
Çalışıp kazanacak,
Kızını ameliyat ettirecek,
Eli-ayağı düzgün,
Gelin ettirecek…

Üç küçükleri,
Gündüz oyunda;
Akşama doğru yorulur,
Sitelere bakarlar.
Zeytin ağaçları altında,
Gölgede yatarlar…

V

Bu yıl,
Yağmurla geldi eylül.
Bahçelerde ne gül,
Ne de dağlarda erguvan var.
İğde çiçekleri, yaban gülleri soldu.
Ay ışığında öten bülbül ötmez oldu.
Kırmızı, ak, sarı, mor, mavi;
Tüm kır çiçekleri
Kaldı başka bahara.

Eylül yağmuruna dayanamadı Çingeneler;
“Eylülde gel” şarkısına
Uymuşçasına,
Bir sabah göçüp gittiler.
Direndi, kaldı it çadır yerinde,
Götüremediler…

VI

Ekimde Çınarcık ıssız,
Çınarlar,
Melâl içinde sessiz,
Yapraklarını dökmede…

Gazinolar boş;
Kıyılar bir hengâmede,
Uyanmış, yazın uyuyan deniz…
Kışlık ”Malikane”lerinin
Sıcak odalarında.

Yarında,
Anlatılacak anılarla döndü,
Bu yaz dinlenenler…

VII

Batıdan bir yel esmede,
Serin bir hoş.
Çarşı tenha,
Çarşı temiz;
Şimdi Çınarcık’ta,
Bir itler başıboş,
Birde ikimiz.

1979