Ey tarihin heybetiyle kutsanan ulu çınar
İmparator gövdende şehzade yapraklar var
Zonklayan şakakların balyoz kente ayarlı
Saltanatın kıskandırır koftiden sultanları
Damarlı tunç bedenin merhametin sathında
Zebellah cüsselerle yırtınca toprakları
Bin ülkeden fışkırır korkunç krallıgında
Kaftanlı şehzadeler, şehzade kelleleri
fermansız padişahlar, bosaltılan fetvalar
şeyhülislam sarıkları akardı tanıklıgında
balgamla yaglatılan merhametsiz urganlar
durur ey yüce çınar palazlanan boynunda
suikastler katliamlar soykırım tanıklıgında
şahitsin nemrutların zulmüne günahına
kaç isyancı asıldı kaç yeniçeri kellesi
sallanmakta kurtlarca kemirilen dalında
buna ragmen acırsın sultanlıgın yıkılsa
münkirlerin mülhidlerin kılıç şakırtısıyla
nakkaşların nakşeyler beddua niyetine
derebeyi leşlerinin akbabalı kanları
yürürken köklerine kükürtlü su yerine
akar ipekten kılıç gırtlagında suların
zümrüt kanatlarıyla talan edilir kervan
cüretle baskaldıran şahkulu despotluguyla
ayaklanıp fışkırdın yüce çınar topraktan
yıkıktır saltanatlar sükunludur şadırvan
virane kaç sultanlık saklıdır topragında
saba makamında şavkıyan kubbelerse
divan durur el pençe heybetinin huzrunda
iffetin haremagası kulampara ceddine
içoglanı çıglıgıyla şehvetlense saraylar
köklerinden dallarına ağır bir ağrı yürür
yüzülürken derisinden şehzadeler ey çınar!
Payitahtı dersaadetti asithane konstantin
Hangi adla çagrıldın meşveret sarayına
Hüviyetin minyatürden efsanevi bir saray
Sana uzak sana ırak sana sanrı ey çınar
Bakırdan levhalarda kabartılan alnınla
imparator bir ormana seni hiç çagırmadılar
artık bir yontudur imparator bedenin
asfaltlı sedirlerin ziftli sokaklarında
sübyancıl baş harfleri vuruşkan liselerin
zinakar kılıçlarla oyuldukça bagrına
zıvanadan çıkarken çırılçıplak bedenler
gövdenin gölgelediği zinanın yokuşunda
nasıl gamlı nasıl aciz nasıl maglupsun çınar
bir tarih yıkılırken senin köklerin kanar!
Sökeydin köklerini kararan sahaflarda
Dökeydin gövdenden hatıranın kanını
Sarkıtıp yeryüzünden göğe kan dallarını
Yalvaraydın ey çınar uluyarak sancıyla
Açılırken dalların dua gibi tanrıya!
mağlupsün merhamet dilenme artık çınar
Sultanlıgın zulası kartallı dallarında
artık mikroplanmış serseri böcekler var
baltalanmış bir tarih bedenine inerken
Saçkıran cesedini kefenleyip sardılar
Sen karanlık bir şehirde yapayalnız çürürken
Kovdu seni yazgından imparator ormanlar
Çırılçıplak cesedinle çürüme nöbetinde
Yenildin ey merhamet dilenme artık çınar
sarsılarak aglarken tarih denen kuytuda
Issız uzak bir ormana seni hiç çagırmadılar…
Kayıt Tarihi : 11.8.2008 19:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!