18 Temmuz 2005, İstanbul
mumların dumanında yargılanır içim, parçalanır vicdan burada
bulutlar dökülür ellerime kanadından bir tüy gibi gündüz kuşunun
yenildim burada rab affeder umarım beni
düşürdüm sağımdaki meleğin tüysüz kaşını
çırpınan birkaç iblisin hışırtından uykusuz kaldım bugün
kışın ilk şafakları uykuyla içine alabildi beni sonrasında zar zor irkilip kustuktan
Bir ayak sesi duymayayım
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Devamını Oku
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum