Cin cüce ve arkadaşları açıklama, bilgiler

Akın Akça
1865

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Cin cüce ve arkadaşları açıklama, bilgiler

Köstebekle Cin Cüce, Quarla'yla... -1 (yeraltına) Masal,fantastik (Cin cüce ve edindiği arkadaşları)
GENEL BİLEŞENLER:
I.GENIE CHILD
II. ‘UÇAN KÖSTEBEKLERİN KUMRALI’ BAŞINI ÇIKARIYOR
III.DIŞARI
1.BÖLÜM’: 23 kas. 2007
-
Cin cüce:
(Bu cin’in mantığı ve iradesi güçlüydü ama bunun sebebini kendisi de bilmiyordu.
…Ve uyandığında, karanlıklar içine çakılmış bir mağarada uyandı. Burası eviydi ama atalarının evi değildi. Onları bulmaya uğraştı. Bir kitap buldu. Dünyanın dibine kazarak antik verileri bulması gerektiğini anlamıştı. Bunun için kumral köstebek’i bulması gerektiği anlatılıyordu. O da dünyaya gitmeye karar verdi. Kumral köstebek’in kendisinden daha fazla insani verilerle donatılmış olduğunu biliyordu, her ne kadar kendisi pek cinlere benzemese bile.
Köstebek’e, yer altı yuvasında, perde kenarında görünmeyi tasarlamıştı. Amacı korkutmak olmayacaktı. Bu cin kanatlı idi.)
Eskiden, yumuk tavşan yavru Felix’in dostuydu, oralardan ayrılarak kıtalar katetti ve çok yer değiştirdi. (Bu karakterin ilhamı kanaltürk’teki “felix” adlı çizgi filmdeki adı geçen bir “cüce cin” karakteridir, arkaplanda. Hayatımda ilk kez Türkiye’nin adının geçtiği bi çizgi film gördüm ki onu da kanaltürk’e koymuşlar, bunun 2007 yılına rastlaması ne kadar tesadüf değil mi(!) Bence, daha çoğunda, bu bir tepki. İşin ilginci şuydu ki, bu çizgi filmde İstanbul fesliler ve camilerle anlatılıyordu gene çünkü yabancılarca çekilmiş sanırım çizgi film; neyse, türk halısı da vardı, da bu biraz teskin edebildi bizleri :))
Uçan köstebeklerin kumralı:
Köpeklerle dost olmayı başarmış, yetişkinlerde 44 dişi olan ve karada bir rekor olan 44 diş’inden birini düşürmüş onun yerine altın bir diş yaptırmıştı. Seri hareketi reddetmiş bu köstebek, gene de kürek gibi o önkol yapısına sahipti. Bu köstebeğin de diş yapısı farelere göre ilkeldi. Tünelleri kazarak dışarı çıktı işçi kumral köstebek. Çimenliklerde çukur açıp yukarı tepeler yığmadı, sadece golf sahalarına zarar vermeyi aklından geçirmişti ki, tüm hayatını da zaten alttan bir tünel kazarak hapisten kaçmaya adadı. Zaten bunun içindir ki, o dişinin de düşüp 43 dişli kaldığı söylenir. Onun da postu kısa ve sık kıllarla kaplıydı.
Esmer gökdelen:
Ulaşılmayı hak eden ve bunu bekleyen gökdelen. Köstebek gibi gökdelen de yukarıda badirelerin üstesinden gelmeye çalışmış. Kumral köstebek’in bir dişinin olmayışının paralel bir o döngüsünü bu gökdelenin de güneşe maruz kalmasında ve kararmasında bulabiliriz; karardıkça huyları serpilmiş ve dönüşüme uğrayarak güzelleşmiş. Köstebek de, hayatını patikalardan çıkmaya ve güneşe ulaşmaya adamıştı zaten.
Bacaksız sürüklenen haciyatmazların yurdu ‘toplanma yeri’:
Burda köstebekle cin, Quarla (Qurla-Kurla okunuyor) nla tanışıp yeraltına doğru keşfe gidecekler hep birden; sonra, en son tam, yeryüzüne çıkabilme amaçlı…

Hikayede geçen karakterler ve bazı terimler oluşturulma, gerçekle alakası yok.

--
Açıklamalar:
1) Köstebek:
Köstebekgiller (Talpidae) , memeliler aleminde böcekçiller takımına ait, yeraltında, kazdıkları tünellerde yaşayan memeli grubunu kapsayan bir familyadır. Bazı türleri tamamen suda yaşarken bazıları yarı su yarı kara ortamında yaşar. Tamamen kürkle kaplı silindirik vücut yapıları ve küçük gözleri vardır.Ayrıca genellikle kullakları görünmeyecek şekildedir. Yer altında yaşayan omurgasız canlılarla beslenirler. Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya'da yaşarlar.
Bu familya üç ana altfamilyaya ayrılır:
Desmaninae
Talpinae (köstebekler)
Uropsilinae
Erkek köstebekler erkek domuz, dişi köstebekler dişi domuz olarak da adlandırılır.Ayrıca bir grup köstebek için işçiler denilir.

Zararları [değiştir]
Köstebekler bazı ülkelerde tarımsal açıdan zararlı bir hayvan olarak kabul edilirken, [Almanya] gibi ülkelerde koruma altına alınmış bir türdür. Köstebekler, yeni ekilmiş olan tarım arazilerinin toprak altyapısını, kazdıkları tüneller nedeniyle, bozmaktadır ve dolayısıyla da tarım ürünlerinin veriminde önemli düşüşler gözlenir. Ayrıca gelincik ve tarla faresi gibi diğer türler köstebeklerin açmış olduğu tünelleri kullanarak bitkilerin köklerine ulaşıp zarar vermektedir.
Köstebeklerin zararlı bir canlı türü olarak kabul edilmesindeki diğer bir etken ise insanlar tarafından kullanılan çimenliklerde açmış oldukları çukurlar ve bunlarla birlikte oluşan köstebek tepeciklerinin estetik açıdan önemli problemlere neden olmasıdır.
Köstebekler, kurulan çeşitli tuzaklar ve zehirli maddelerle kontrol altına alınmaktadır. köstebekler Hindistanda oldukça kirli, kötü kokulu ve pis hayvanlar olarak kabul edilmektedir.Hindistanda köstebekler için kullanılan छ छ ु न ् द र / tʃ ʰ ə tʃ ʰ und̪ ə r / kelimesi çok pis ve korkak insan anlamına da gelmektedir.
Özellikleri [değiştir]
Toprakları kazarak ve eşeleyerek yaşamaya uyum sağlamışlardır. Ağız ve burunları hortum gibi uzamıştır. Gövdeleri silindir biçiminde, gözler körelmiş ya da körelerek deri altında kalmıştır. Kulak kepçeleri yoktur. Ön ayakları kazmaya uyum sağlamış ve kürek biçiminde genişlemiştir. Parmak sayıları önde ve arkada 5'tir. Tırnakları ön ayaklarda kazmaya uyum sağlamıştır. Postları kısa ve sık kıllarla kaplıdır. Diş yapıları sivrifarelere göre daha ilkeldir. Genellikle hepsi toprak altında yaşarlar. Yüzeye çıkardıkları toprak yığınları ile tanınırlar. Yuvaları çok karmaşık biçimdedir.

Ekstra Bilgiler [değiştir]
Birçok zıt görüş olmasına rağmen köstebeklerin kış uykusuna yatmadığı kabul edilir.
Yumuşak köstebeğin küçük ve zavallı bir hayvan olduğu kabul edilmesine rağmen, 1702 yılında III. William'ın bir köstebek çukuruna ayağının takılıp düşmesi sonucu öldüğü söylenir.
Şu anda çukur kazmak için kullanılmakta olan birçok makine türü adını köstebeklerden almıştır.
Yetişkin bir köstebeğin 44 tane dişi vardır ki bu sayı, karada yaşayan memeliler arasında en yüksek sayılardan biridir.
Köpek lerin köstebekleri çukurlarından çıkartarak öldürdükleri bilinir.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Talpidae
-

2) Cin (Peri)
CİN VE PERİ NEDİR

Cinler hacmi ve kütlesi olmayan, bu alemde bir başka boyutta bulunan (yaşayan) varlıklardır.
Halk dilinde Cin erkek Peri de kadın olarak düşünülür. Gerçekte de durum farklı değildir. Cinler de erkekli dişili bir yaşam sürerler; doğarlar, yaşarlar, ürerler ve ölürler. İnançları ve idealleri vardır.

“CİN” adı geçtiği zaman, genelde hepimizin içine düştüğü büyük bir yanılgı vardır! .. Hemen aklımıza, kısa boylu, ayakları ters, kulakları uzunca, gözbebekleri dikine, seri hareket edebilen, her kılıkta görünebilen varlıklar gelir… Ya da beyninde belirli bozuklukları olan kişilerin görmüş olduğu halusünasyonlar.

Kuran-ı Kerim’de bildirildiği gibi cinler dumansız ateşten yaratılmıştır. Diğer bir deyişle bir enerji birikimidir. Yani şöyle tanımlayabiliriz.

Cinler hacmi ve kütlesi olmayan, bu alemde bir başka boyutta bulunan (yaşayan) varlıklardır.

‘BEN O CİNLERİ DE İNSANLARI DA ANCAK BANA KULLUK ETSİNLER DİYE YARATTIM.’ (Zâriyet surêsi ayêt: 56) Diyor ayeti-i Kerimin mealinde.

Bu arada cinlerin ilk atasının CANN isminde bir varlık olduğunu yine Kuran dan öğreniyoruz. ’CANN IDA YALIN BİR ATEŞTEN YARATTI’ (Rahman suresi ayet: 15)

Yine Kuran’ın bir çok Ayetinde Cinlerin; Ateş halinde bulunan dünyanın içine, merkezine kadar inmek, göklerde ışık hızında gezinmek ve benzeri işler yapabilmek için zorlanmadıkları anlatılıyor. Ama Dünya ve çevresinden ayrılamadıklarını da Kurandan öğreniyoruz.

Allah’ın cinleri yarattığını hepimiz biliyoruz.Bizlerin onlardan üstün olduğumuzu da biliyoruz.

Genelde insanları bilinç altına girerek etkilerler. Cinlerin daha önceki bölümlerde de bahsettiğimiz gibi mantıkları yoktur. Değerlendirme yapamazlar. Sadece verilen görevleri yaparlar.İnsanlar gibi üstün duygu hisleri yoktur.Akıllarını tam olarak kullanamazlar.En iyi özellikleri çok hızlı hareket etme kabiliyetleri ve istedikleri insan ve nesnenin şekline girebilmeleridir.

Onlarda insanlar gibi,yemek yerler, içerler,sarhoşu,uyuşturucu bağımlılıkları olanları,spor yapanları vardır.Nasıl insanlar yaşıyorsa, onlarında aynı şekilde yaşamlarını sürdürmeleri mümkündür.

Onlar da dünyadadırlar. Bizim bu dünyayı kullandığımız gibi onlar da bu dünyayı kullanırlar. Genelde düşünce yapıları ve inanışlarına göre yaşamları vardır.Gruplar halinde yaşarlar,kabileleri vardır. Kimi zaman onlarla bilmeden iç içe yaşarız, eski zamandan günümüze gelen bir çok tabir,bunlarla iç içe yaşamamızdan kaynaklanmaktadır.

Mesela; karanlıkta yada yağmurlu bir havada destursuz yere basmamak, gece tırnak kesmemek, ıslık çalmamak, gibi.

Onlarında değişik yapıda olanları vardır. Kimileri evlerin banyolarında, samanlıklarda,helalarda,pisliğin içinde yaşayanlarla,odalarda, salonda, temiz yerlerde yaşayanlar da vardır.

Kabileleri 1 kabile 2 kabile 3kabile diye sıralamak mümkündür.

Kendilerine ait şehirleri vardır.Köyleri vardır. Kısacası yaşantıları insanlarla benzerlik arz eder.

İyileri korkutmamak için insanlara pek fazla gözükmezler.Kötüleri de bir büyü sonucu yada onlara zarar verecek bir harekette korkutmak için size gözükebilirler.Bir yerlerden ses gelmesi, gece yatarken kapı çalması, ışıkların yanıp sönmesi, çeşmeden su akma sesinin gelmesi gibi buna benzer tepkiler gösterebilirler.

Sonuç olarak insanları öldürmek gibi bir hareket içinde olamazlar. Allah onlara bu izni vermemiştir.

Cinlerin daha üst kademelerine hüddam, ifrit gibi değişik isimlerde rütbeleri vardır.Bir bina yüksekliğinde daha büyüğü,kanatlısı,çift başlısı, yılan kafalısı gibi değişik şekillerde görmek mümkündür.

İnsanlara zarar vermeleri bir büyü sonucunda olur demiştik. O zaman bu durumda gösterecekleri etki yapılan büyünün durumuna bağlıdır.Müslüman bir cin, insana zarar vermez. Hayır işlerinde kullanılırlar, görev alırlar, zararsızlardır.Kendilerine zarar verildiğinde, rüyalarda neden zarar verildiğine dair hatırlatmalar yaparlar vede sizi korkutmadan olayı anlatmaya çalışırlar. Eğer anlamadığınız taktirde, en son yol olarak korkutarak anlatmaya başlarlar.Nedeni de, burada sizlerin ihmalciliğinizden kaynaklanmaktadır.Zamanında yapılan uyarıları dikkate almayıp yaparız gibi niyetlerde bulunmanızdan dolayıdır.

Evet bu bedensiz varlıklar gerçekte vardır. Onlarla bizim aramızda bir enerji yoğunluğu farklılığı vardır, bu yüzden onları göremeyiz fakat onlar bizleri görebilirler. Hareket kabiliyetleri çok fazladır, istedikleri şekilde bazı insanlara gözükebilirler; onlar da bizim gibi inaçları olan (Müslüman, Hıristiyan, şeytana ve ateşe tapan vs.) kabileler guruplar şeklinde yaşarlar.Yerler, içerler, ibadet ederler. İnançsızları, alkolikleri, cinsel sapıklıkları olanlar vardır; düşünün ki insanın emrinde olan her şeyden onlarda nasibini almaktadır. İnsan olarak onlardan farkımız üstünlüğümüz irademizdir, mantığımızdır:burası çok önemli dikkat edilmesi lazım iradeye. Genelde insanları bilinç altına girerek etkilerler

Kötü cinler ağaç altlarını, çöp kutularını, pisliğin olduğu yerleri, eğlence mekanlarını çok severler. Eskilerin dediği gibi destursuz geçmeyin, gece tırnak kesmeyin gibi bazı kelimeleri mutlaka duymuşunuzdur, bunlar birer anlama işaret eder genelde karanlık yerlerde gezerken yere tükürmemeye ve de elinizdeki çöpü yerlere atmamanızda fayda vardır.

Cinlerde kabileler vardır 3 kabile ye mensup 7 kabileye mensup diye her kabile bir farklı görevi vardır en kötüleri ise şeytana tapanlardır amaçları devamlı suretle kötülük

Bazı insanlara musallat olurlar onların başka karşı bir cinsle evlenmelerine izin vermezler kendileriyle cinsel ilişkiye zorlarlar zarar vermek isterlerse verebilirler fakat bunların şartları vardır.

Bazı zamanlar insanların rüya aleminde korkuturlar karabasanı buna bir örnek vermemiz mümkündür.ekil olarak en tehlikeli bazı insanlarında gördüğü yedi cücelere benziyen şekilde olanlar genelde uçan cinsi olup evlerde perde kenarlarında gözükürler,hayvan şeklinde yılan olarak gözükenlerde tehlikeli olanlara örnek verebiliriz.

Özetle Cinlerin kalbi, gözü, kulağı, aklı, zekası, vardır. Kendilerinden gayrıya gizliler, ama birlikte yaşıyorlar. Nefisleri vardır, İsimleri vardır, beslenirler ve çok uzun yaşa salarda onlarda ölüyorlar diyebiliriz.

Cinlerin yaradılışı insanlardan öncedir. Bildiğimiz Şeytan lanetlenmeden önce cinlerin ileri gelenlerinden biriydi. Allah-ı Teala'nın emrine karşı gelen Şeytan sonsuza dek lanetlendi.

Şimdi diyeceksiniz ki madem bir başka boyut söz konusu cinler insanlara nasıl zarar verebiliyorlar? Evet haklısınız. Ancak bazı durumlarda bu boyutların kapısı açılıyor.

Aşırı korkuyla
Aşırı sevinçle
Cin ve Ruh daveti yapmakla
Mistizmi yanlış kullanmakla
Başkalarının size büyü yapmalarıyla
Bu ve bunun gibi durumlarda cinler yaşantımızı alt üst edebiliyorlar. Cinlerin verdiği zararlardan kurtulmak ve korunmak elbette mümkündür. Ancak yinede bilinçsiz yapılan korunma yarar yerine zarar verebilir.

Halk dilinde sara denilen hastalık, uyur gezerlik, zamanlı zamansız bayılmalar, Uykuda kabus görmek, sıçramak ve konuşmak, Yel de denilen vücutta gezen ağrılar, Sebepsiz asabiyet, hırçınlık, Ve daha birçok rahatsızlıklar, Tıp'bın çaresiz kaldığı bütün hastalıklar cinlerin eseridir.
http://www.medyumca.com/cin_peri_nedir

ileride birkaç resim için link yazabilirim, sevgiler

Akın Akça
Kayıt Tarihi : 23.11.2007 22:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Perinur Olgun
    Perinur Olgun

    öykü mü oyun mu ? tiyatro oyunu olabilir ..ben tiyatro oyunu yazıyorum belki biyografimden bilirsiniz.. onun için ilgimi çekti ...

    Cevap Yaz
  • Nesrin Göçmen İnankul
    Nesrin Göçmen İnankul

    İlgimi oldukça çekti.
    Diğer bölümü de hemen okuyacağım.
    Teşekkürler.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Akın Akça