Çimenlik Şiiri - Yorumlar

yeryüzüne inşa edilmiş bir cennettir 'aşk'

-

mutluğun ülkesini arayanlar bilir yalnızca sorunun cevabını,soru şudur:
-neden dokunur denizler bir birlerine?

--

martılar öldükten sonra dünyaya yeniden gelmiş kadınlar ve çocuklardır,mesela Güldünya'nın yüreği

-

çokça zaman gecenin süzgecinden geçiririm sabahları,geriye kalanlar çakıl sevinçlerimizdir elif adlı bir rüzgarla güneşimizi okşayan...
perili köşklerde büyümedim ben ama kardan adamlara havuçtan burun kömürden göz yapmayı öğrendim,yerin altına inen(kendi karanlığıma)yolculuğumda..

-


ay başka bir anlama gelir,nur başka....aynur bambaşka(olaki bir çınar yaprağının tutunduğu dal;belki martıların vapurları seyrettiği bir dal)

--

gelip geçen vapurlar gibi ömrümüz bu sayfada/şarkının dediği kadar güzelliğin kurtardığı...

--


sevinçlerimle

Sevgili Levent sayım ''Kaçış'' demiş kısaca şiirden kaptığı hisse için

İsmet Özel bir kaçışın öyküsünü şöyle yazmış öyküye çok yatkın bir şiirinde

ILS SONT EUX

......

Buruşuk pardesülü adam dalgın
gittikçe daha dalgın, elinde cetvel
masada hesap makinesi, pusula
yetmiyor dibe dalmasına
bağlıyor kalın bir urganla beline
ağır bir sandık
salıyor kendini
yeşil yosunların
kırmızı balıkların
uçan kabarcıkların
derinliklerine
orada
bir sandık buluyor
yakutlar, altınlar, pırlantalar
adam dibe inmek için beline bağladığı
sandığını keşfediyor dibe ulaştığında.


Değerli şair Aynur Özbek Uluç ta sanki Kaçış tan daha çok bir ''dalış'' içinde..Dalış kaçışı da kapsar diyor içim..

Dalmak çok güzel, çok çağrışımlı bir kelimesi Türkçenin..Denizin dibine dalmak, uykuya dalmak,uykuda rüyaya dalmak..

Bu şiirde sevgili Uluç'un rüyasına sanki gerçekler dalmış..

Ama sonuçta yine de bir rüya olarak kalmayı başarmış bir şiir bu..

Uyanıkken görülen bir rüya üstelik..

Ne olacak bu “aşk”ın sonu

Dizesinden sonraki dizelerde aşk kelimesine gelen açılımlarla ''aşk denince anlattığı her şeydir'' diyen şairi anımsıyoruz..

Yaşamak var bu aşkın içinde, toplum var, toplumsal akış var, insanın doğayla temasının şairde oluşturduğu tedailer var..

Ürpermeler var..

ama bir o kadar aldırışsızlıklar (sonuçtan emin oluşlar) var..

Doğa veya Doğaya gizlenen şifrenin mutlak galibiyetine olan inanç var..

Bu şiirde aşk var.. yani herşey var

kaçış ...

Nasıl yeşil, nasıl çimen kokulu bu şiir...Ama çimento dökülmesin üstüne ne olur...
............

izledim izlerimi
toprağa değdi uçları
silik, öksüz, köksüz
ölümlü
gözlerim yeşil hala

..........

Aynur'a sevgiyle...Nurdan Ünsal

Derken;
Çarkların ninnisi başlıyor, hazan makamından
Yapraklar dökülüyor
Bulutlar dökülüyor
Sevdalar dökülüyor

nihayetinde aşk hep kısa kalıyor yeniden yeşertmeye hayatı.

(Çimento

Çimen

Çim

Kanatlı bir bebek gibi

“Aşk” boy veriyor

Topraktan gökyüzüne )


şiirin geneli üzerinde oldukça uzun düşündüm...''acaba''ları tam olarak aşabilmiş değilim...

son bölümde çimento'dan çim'e doğru bir azalım var.... ama yükselen bir bina olarak düşünürsem ev sahibi olmak isteyen birinin taşıdığı heyacanı aşk olarak yorabilirim..


ilk bölümde gerçek aşkın varlığı söz konusu , onun heyecanı ..

ikinci bölümde aşk daha sanallaşıyor yanılmıyorsam ,başka yönlere devrediliyor ..

önce deniz beliriyor gözümün önünde , martılar, balıklar ,doğa ve içsellik ...ceplerde eski aşklar ...daha sonra ise şehirleşen ve maddiyatın önem kazandığı diğer pencereye geçiyorum ...

...lakin kanatlı bir bebeğin olması bu değişimde , yazdıklarımın aslında doğru olmadığını tokat gibi çarpıyor yüzüme ... yeşilin griye kaçtığı yerde...

...yorumu okuyanlar ne diyor bu çocuk diyecek olsalar da, böyle işte :)

Nereden çıkıp nereye vardırıyorsunuz sözü,ilginç ve güzel gerçekten.Şiirin yolunu dolaştım birkaç kez,kavradım gibi manzarasını..

Ve bir uyarı:'belki' ler pek iğreti durmuş sözlerin tepesinde,bir kez daha baksanız diyorum..

Selam.