ÇİM YEŞİLİ BEDDUALARIM
Ayakların kaç nomara bayım
Altında ezildi çim yeşili beddualarım
Kalbimin münbit topraklarına
Mutassıl, tekbirlerle ekip dualarımla sulamıştım
İttikat toprağım kraçmış meğer
Hatırlar mısın bayım
Tohumunu, sen vermiştin bana
Yıllar sonra çok revaçta olacak diye
Belki bir acuç, belki daha az. Yıllarca ekip biçtim
Senin verdiğin tohum bire bin verdi
Aklım, kalbim, ruhum ve bütün duyularım dolup taştı
Senin sayende
Gayret veren, sen; şevke getiren, sen
Elim açıktır bayım, cömertliğim tuttu
Rastladığım her kese verdim
Ben, fırıncıya. Fırıncı kasab/a. Kasap, bakkala.
Bakkal toptancıya. Toptancı fabrikatöre
İlanihaye
Dingindi zaman
Beyaza çalan bulutların ertesinde
daha tabiatıma kırağı vurmadan, dondurucu poyrazdan önce
Her şey tam tavındaydı
Zaman ve zeminimde sadece sevgi yetişirdi bayım
Beddua tohumu yoktu ki bende
bir lütüf gibi bana sundun
Ayakların kaç nomara bayım
Altında ezildi çim yeşili beddualarım
Seni vurmaya çalışırken sapan taşlarım
beni vurdu
Aynanın karşısındaki âmâ gibi bakıyorum kendime
Bastonu kırılmış
Kağnısı öküzsüz kalmış bir köylüyüm şimdi
Belkide karıştırdım eşref saatlerini
ne de çok doğurganmış sarıldığım haram vakitler
Abdestsiz, ezan okuyan imam gibi kerahet vakitlerine ötelediğim dualarım muallakta kaldı
Ayağın kaç nomara bayım
Altında ezilen çim yeşili beddualarım
aslında, samimiyetsiz dualarımın kifayetsizliğiymiş
Geç anladım
Oysa ki beddualarım, en bilenmiş dualarımdı
Suphi Sekü
Kayıt Tarihi : 24.11.2025 19:41:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




dilinize sağlık
beğeni ile okudum
Çok teşekkür ederim hocam
Selam duam ve saygımla efendim
Hayırlı geceler
TÜM YORUMLAR (2)