“aşk bir suçlamadır
sonuna kadar yaşanmamışsa” demiş şair
sevdayı tamam eden dara’m oysa o benim
yok başlayan
bitimsiz şarkı
hiç mi hiç özlemediğim
sonsuz hasretim
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bir suçlamadır aşk
Sonuna kadar yaşanmamışsa”* demiş, şair
Sevdayı yalan eden aşkım oysa, o benim
“Yok” başlayan
Bitimsiz şarkı
Hiç mi hiç özlemediğim
Sonsuz hasretim
Hayatımda en sahici yalan
Elim bulur gözlerini
Tenini
Saçlarını okşar parmaklarım
Yol alır göğünde karıncalar
Kovalamayan avcım o
Kaçmayan tavşan
Lirik
Akışkan
Göğsüme yapışmayan sevdam o benim
Ses gibi beyaz
Suç gibi kızıl
İdamda susan kalp gibi atak
Derimi yüzen kor gibi
Damardan…
Çok güzel bir şiir okudum. ancak, başlık herhalde dikkat çeksin diye veya en çok arananlarda okunsun diye konmuş. Öyle bile olsa zekâ ya kim ne diyebilir. Tebrikler
Lirik
Akışkan
Göğsüme yapışmayan sevdam o benim
Ses gibi beyaz
Suç gibi kızıl
İdamda susan kalp gibi atak
Derimi yüzen kor gibi
Damardan…
Sevgili şair lütfen bağışla ama şiirin adı ile içeriği arasında bağ kuramamaktan ötürü kendimi oldukça cahil hissetmeye başladım.Resmen kompleks sahibi oldum:))
Aşk mı ? o da ne ki? sanırım aynı duvara defalarca toslamadır aşk,önce kafanız sonra kalbiniz kırılır ama siz illa toslayacak başka bir duvar bulursunuz,zira herkesin kendi dört duvarı mutlaka vardır:))
Şiir çok çook güzel hemde çok güzel.
içtenlikle kutluyor ve paylaşımın için teşekkür ediyorum.
Şiir Ahmet Haşim'in munis sesine nazaran biraz daha haşin bir eda ile ama benzer bir tema bir yazılmış dedim kendi kendime...Üstelik Ahmet Haşimin şiiri daha soyut ve daha genel bir hava verirken, Uluç şiiri daha somut daha bir yaşanmışlığın üzerinden yağmaya hazır bulutlar gönderiyor sanki...
PARILTI
Âteş gibi bir nehr akıyordu
Rûhumla o rûhun arasından,
Bahsetti derinden ona hâlim
Aşkın bu unulmaz yarasından.
Vurdukça bu nehrin ona aksi
Kaçtım o bakıştan, o dudaktan
Baktım ona sessizce uzaktan
Vurdukça bu aşkın ona aksi...
Ahmet Haşim
biraz Paris görmeli bu sıra
Eduart’a, Aragon’a uğramalı söyle bi
Pisaro’nun penceresinden
üç şiiri bırakmalı göğe
belki biri gelir bizi bulur kim bilir
damardan*
kalemine sağlık sevgi ve saygılarımla
Yüreginize saglık Hüsamettin Sungur
Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta