Çılgın bir kuş dolaşıyor başımda, ruhumu istiyor belki, belkide tanımadığım bedenimi. İsteksizce bir kurtuluş düşlüyorum. Bozuk para bulabilsem yazı tura atardım ölüm ile yaşam arasında kararsız bir çığlık gibi. ÇILGIN! KAPAT GÖZLERİNİ, ÖP BENİ VAZGEÇEMEM ARTIK. Yeniden yaşamak istiyorum, Bir esirlik yaşama karşı ve sana tutkum sınırsız. Gözkapaklarıma çöken ağırlık korkutuyor beni. Bir teslimiyetin belirtisi yaşama karşı ya da ölüme karşı kim bilebilir ki.. Yaşam ile ölüm arasındaki o gizemli farkı. Bir Çeşit Gizem var ellerinde saklı, dokununca öldüren bir dudak değmesiyle yaşama döndüren.
ÇILGIN! KAPAT GÖZLERİNİ ÖP BENİ VAZGEÇEMEM ARTIK. Hırçın, dalgaların kapladığı bedenim yok olmak üzere, kurtulmak için çaba harcamayacağım boğulmak istiyorum gözbebeklerinde. Okyanusların oğlu mu senin adın¿ Sarıldıkça bedenime sarıldığım. Küçük bir kuşun kanatlarında uçuyor AŞK. Yükseliyor, yükseldikçe gururla bakıyor etrafa. Kanatlarındaki o büyü yaşa diyor ölürcesine yaşa ve gagasının ucunda taşıyor sihiri, Göklere yükseldikçe büyüyen, iki dudak arasından dökülüveren ' SEVİYORUM '
İstanbul, 11/03/1997
-Bir an- bakislarin mavi denizle gok arasinda
Bir uyumsundur sen -yazlar gezinir kis gunlerinin icinde-
Sabahlari bir seyler noksandir, aksamlari
Noksanlardan olusan bir uzuncluk sende.