Çılgın düşlerim mi var sanki
Var desem inanan olur mu ki?
Çılgın düşler kurmayı çoktan bıraktım
Bir zamanlar deli divane insanlıktım
Çarşıda pazarda dolaşırken insan içinde
Onlar gibi olmak vardı kalbimde benliğimde
Belki biraz ötede, biraz ileride
Bir şeyler okumanın bilincinde
Sıradan insanlar içinde
Sıra dışı hayaller kurarak geleceğe
Birlikte yürümek için hedefe
Ayrılmadan insanlığın, insanların özünde
İnsanı sınıflayan düşünceler gördüm çevremde
Aydınlığın karanlık sözleri içinde
Bilginin kutsal sorumluluk olduğu gerçeğinde
Bilginin ukalalığını yaşayanları gördüm hayretle
Akıl, bilgi, özveri paylaşınca güzelleşir ilkede
Akıl, bilgi, özveri sınıflıyorsa insan ileride, geride
Ve insan kendini üstün görüyorsa bu meziyetlerle
Sınıf atlamış saysa da kendisini kendince
İnsanlıktan ayrılmış, dikilmiştir insanlar üstüne
Geçmiş, insanlar üzerine dikilenleri gömdü tarihe
Bir alkış, bir zulüm tufanı içinde, sığmazken göklere yere
Nice kahraman, lider, insan, âlim, bilgin girdi toprak içine
İnsan düşmeli yaşamın bu özüne, ilkesine, bilgisine
Kendine gelmeli, insanlık özlerinde, değilse dönüşür bencile
Bencilliğiyle azgınlaşır, kaybolur çıkar uğruna çarkların dişlisinde
Bu manada çılgın düşlerim var benim
İnsandan, insanlardan yok hiç efendim
Her insanı, ne olursa olsun kendimle eşitledim
Kendimi her insanla eşit bildim
Hâlbuki tarihim, çevrem bana üstün insanlardan söz ediyordu
Aklımı, muhakememi, hayallerimi, düşlerimi onlara uydur diyordu
Dokunulmaz, tartışılmaz, kahramanları, âlimleri, bilginleri vardı toplumun
Hepsini önüme dikiyorlardı, engelleriydi sanki onlar yolumun
Yıktım geçtim aklımda, bilincimde, inancımda onların hepsini
Belki bu yönden çılgın düşler kurmuşumdur, onlarla eşitlerken kendimi
Değilse, benim anarşiyle, azgınlıkla, terörle hiç ilişkim yoktu
Hele, masum insanların evine, barkına, arabasına saldırmak mı hiç yoktu
Topluma korku salmak, insanları yıldırmak, dilimde barış elimde silah olmazdı
Çılgın düşlerim, daima gerçekleri söylemek, dayatmalara karşı durmaktı
Ben önce, Allah’tan başka kutsalları yıktım geçtim delicesine
Sonra dayatmalara karşı çıktım çılgınca, inanca sesimle
Tartışılmazlık zırhına bürünen, büründürülenlerden kaçtım deli divane
Sadece gerçekler üzerinde, etrafında oldum çılgınca pervane
17.02.2011 - İzmir
Mehmet ÇobanKayıt Tarihi : 17.2.2011 00:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Var desem inanan olur mu ki?
Çılgın düşler kurmayı çoktan bıraktım
Bir zamanlar deli divane insanlıktım
Çarşıda pazarda dolaşırken insan içinde
Onlar gibi olmak vardı kalbimde benliğimde
insan belli yaşlarda ulaşılması güç hayaller kurar. ideal peşinde koşar. bunlardan ya çok azını gerçekleştirebilir ya da hiç birini. olsun, hayal kurmak bile bir tavır belirlemek değil midir? selamlar....
selamlarımla
Ben önce, Allah’tan başka kutsalları yıktım geçtim delicesine
Sonra dayatmalara karşı çıktım çılgınca, inanca sesimle
Tartışılmazlık zırhına bürünen, büründürülenlerden kaçtım deli divane
Sadece gerçekler üzerinde, etrafında oldum çılgınca pervane
Nefisti.
Kutlarım.
Saygılarımla.
dile getirmekle, insanın vazife-i
asliyelerini nazara sunmanızı
takdirle karşılıyorum.
Eğer insan, yalnız câmid bir vücud olsaydı,
veyahut yalnız mideden ibâret nebâtî bir
mahlûk olsaydı, veyahut yalnız mukayyed,
ağır ve muvakkat ve basit bir zât-ı cismâniye
ve bir cism-i hayvanîden ibâret olsaydı, öyle
çok kasırlara, çok hûrilere lâyık ve mâlik olmazdı.
Fakat, insan öyle câmi’ bir mu’cize-i kudrettir ki,
hattâ şu dünya-i fânîde, şu kısa bir ömürde, şu
inkişaf etmemiş bâzı letâifinin ihtiyacı cihetiyle
bütün dünyanın saltanatı, serveti ve lezâizi verilse,
belki hırsı tok olmayacaktır. Halbuki, ebedî bir
dâr-ı saadette, nihayetsiz istidada mâlik,
nihayetsiz ihtiyaçlar lisâniyle, nihayetsiz
arzular eliyle nihayetsiz bir rahmetin kapısını
çalan bir insan, elbette ehâdiste beyân olunan
ihsanât-ı İlâhiyeye mazhariyeti mâkuldür ve
haktır ve hakikattir. D E N İ L M İ Ş T İ R.
Üstadım saygılarımı sunar
başarılarınızın devamını dilerim.
Selamlar
Bedri Tahir Adaklı
TÜM YORUMLAR (9)