Çılgın Şiiri - Mehmet Çoban

Mehmet Çoban
1967

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Çılgın

Çılgın düşlerim mi var sanki
Var desem inanan olur mu ki?
Çılgın düşler kurmayı çoktan bıraktım
Bir zamanlar deli divane insanlıktım
Çarşıda pazarda dolaşırken insan içinde
Onlar gibi olmak vardı kalbimde benliğimde
Belki biraz ötede, biraz ileride
Bir şeyler okumanın bilincinde
Sıradan insanlar içinde
Sıra dışı hayaller kurarak geleceğe
Birlikte yürümek için hedefe
Ayrılmadan insanlığın, insanların özünde

İnsanı sınıflayan düşünceler gördüm çevremde
Aydınlığın karanlık sözleri içinde
Bilginin kutsal sorumluluk olduğu gerçeğinde
Bilginin ukalalığını yaşayanları gördüm hayretle
Akıl, bilgi, özveri paylaşınca güzelleşir ilkede
Akıl, bilgi, özveri sınıflıyorsa insan ileride, geride
Ve insan kendini üstün görüyorsa bu meziyetlerle
Sınıf atlamış saysa da kendisini kendince
İnsanlıktan ayrılmış, dikilmiştir insanlar üstüne

Geçmiş, insanlar üzerine dikilenleri gömdü tarihe
Bir alkış, bir zulüm tufanı içinde, sığmazken göklere yere
Nice kahraman, lider, insan, âlim, bilgin girdi toprak içine
İnsan düşmeli yaşamın bu özüne, ilkesine, bilgisine
Kendine gelmeli, insanlık özlerinde, değilse dönüşür bencile
Bencilliğiyle azgınlaşır, kaybolur çıkar uğruna çarkların dişlisinde

Bu manada çılgın düşlerim var benim
İnsandan, insanlardan yok hiç efendim
Her insanı, ne olursa olsun kendimle eşitledim
Kendimi her insanla eşit bildim

Hâlbuki tarihim, çevrem bana üstün insanlardan söz ediyordu
Aklımı, muhakememi, hayallerimi, düşlerimi onlara uydur diyordu

Dokunulmaz, tartışılmaz, kahramanları, âlimleri, bilginleri vardı toplumun
Hepsini önüme dikiyorlardı, engelleriydi sanki onlar yolumun
Yıktım geçtim aklımda, bilincimde, inancımda onların hepsini
Belki bu yönden çılgın düşler kurmuşumdur, onlarla eşitlerken kendimi

Değilse, benim anarşiyle, azgınlıkla, terörle hiç ilişkim yoktu
Hele, masum insanların evine, barkına, arabasına saldırmak mı hiç yoktu
Topluma korku salmak, insanları yıldırmak, dilimde barış elimde silah olmazdı
Çılgın düşlerim, daima gerçekleri söylemek, dayatmalara karşı durmaktı

Ben önce, Allah’tan başka kutsalları yıktım geçtim delicesine
Sonra dayatmalara karşı çıktım çılgınca, inanca sesimle
Tartışılmazlık zırhına bürünen, büründürülenlerden kaçtım deli divane
Sadece gerçekler üzerinde, etrafında oldum çılgınca pervane

17.02.2011 - İzmir

Mehmet Çoban
Kayıt Tarihi : 17.2.2011 00:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Muhiddin Ateş
    Muhiddin Ateş

    Teşekkürler

    Cevap Yaz
  • Adem Uysal
    Adem Uysal

    Çılgın düşlerim mi var sanki
    Var desem inanan olur mu ki?
    Çılgın düşler kurmayı çoktan bıraktım
    Bir zamanlar deli divane insanlıktım
    Çarşıda pazarda dolaşırken insan içinde
    Onlar gibi olmak vardı kalbimde benliğimde

    insan belli yaşlarda ulaşılması güç hayaller kurar. ideal peşinde koşar. bunlardan ya çok azını gerçekleştirebilir ya da hiç birini. olsun, hayal kurmak bile bir tavır belirlemek değil midir? selamlar....

    Cevap Yaz
  • Mustafa Halit Evcim
    Mustafa Halit Evcim

    kutlarım kaleminizi, yüreğiniz daim olsun, sağlık ve esenlikler dilerim
    selamlarımla

    Cevap Yaz
  • Ayşe Yarman Öztekin
    Ayşe Yarman Öztekin


    Ben önce, Allah’tan başka kutsalları yıktım geçtim delicesine
    Sonra dayatmalara karşı çıktım çılgınca, inanca sesimle
    Tartışılmazlık zırhına bürünen, büründürülenlerden kaçtım deli divane
    Sadece gerçekler üzerinde, etrafında oldum çılgınca pervane

    Nefisti.
    Kutlarım.
    Saygılarımla.

    Cevap Yaz
  • Bedri Tahir Adaklı
    Bedri Tahir Adaklı

    Evet üstadım böyle hakikatleri
    dile getirmekle, insanın vazife-i
    asliyelerini nazara sunmanızı
    takdirle karşılıyorum.

    Eğer insan, yalnız câmid bir vücud olsaydı,
    veyahut yalnız mideden ibâret nebâtî bir
    mahlûk olsaydı, veyahut yalnız mukayyed,
    ağır ve muvakkat ve basit bir zât-ı cismâniye
    ve bir cism-i hayvanîden ibâret olsaydı, öyle
    çok kasırlara, çok hûrilere lâyık ve mâlik olmazdı.
    Fakat, insan öyle câmi’ bir mu’cize-i kudrettir ki,
    hattâ şu dünya-i fânîde, şu kısa bir ömürde, şu
    inkişaf etmemiş bâzı letâifinin ihtiyacı cihetiyle
    bütün dünyanın saltanatı, serveti ve lezâizi verilse,
    belki hırsı tok olmayacaktır. Halbuki, ebedî bir
    dâr-ı saadette, nihayetsiz istidada mâlik,
    nihayetsiz ihtiyaçlar lisâniyle, nihayetsiz
    arzular eliyle nihayetsiz bir rahmetin kapısını
    çalan bir insan, elbette ehâdiste beyân olunan
    ihsanât-ı İlâhiyeye mazhariyeti mâkuldür ve
    haktır ve hakikattir. D E N İ L M İ Ş T İ R.

    Üstadım saygılarımı sunar
    başarılarınızın devamını dilerim.
    Selamlar

    Bedri Tahir Adaklı

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (9)

Mehmet Çoban