İlim harman yeri yiğit olanın,
Hasret kaldım ayazına kışına.
Köyüm derman yeri darda kalanın,
Destan yazdım kayasına taşına.
Köyüm 'KARAGÖMLEK' Sinekli üstü.
Yine çocukluğum yolumu kesti.
Hasreti omzumda bir kırık testi.
Çıkmaz oldum Bozbayırın başına.
Daşderen Kovalı'ya varınca,
Sapsarı başaklar boylu boyunca,
Uzardı Çorağın tozlu yolunca.
Bakmaz oldum Balıkçılın kuşuna.
Yukarı harmandan caminin düze,
İnince bakardı ahali bize,
Görür, 'Güller halam' vururdu dize,
Gitmez oldum davarının peşine.
Yelliceden yel eserdi inceden,
Mal girerdi çıkarırdım yoncadan,
Dirgen ile sap toplardım önceden,
Gitmez oldum gayri köyün işine.
Abam vardı saçlarımı okşardı,
Hatça annem, dedem dolup taşardı,
Düşsem Bekir emmim hemen koşardı,
Varmaz oldum mezarları başına.
Ağlamak getirmez artık gideni,
Mevlam böyle halkeylemiş düzeni,
Köyde sanıyorum hala dedemi,
Bana öğüt verir girer düşüme.
Bir yel esse İstanbul'un başına,
Atsa beni Acısuyun taşına
Ara versem gözde akan yaşıma,
Bende özlem deste deste köyüme,
Kaldır Enver! başın eğme önüne.
İstanbul'1995
Enver YıldızKayıt Tarihi : 22.12.2006 00:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)