On dört asır, bin dört yüz sene ve sonsuz bir nur
Kalmamıştı dünyada, ne insanlık ne huzur
Bis’et yılına doğru, başlayacaktı cefa
Allah diyene yasak, ne tebessüm ne sefa
O cahil sürüsünün, ızdıraptı emeli
Gözyaşı ve sıkıntı, bu dinin en temeli
Dört bir yandan maymunca, saldırıyor müşrikler
Resül ve sahabesi, insanlığa müşfikler
Saatler birer sürgün, yeryüzü kara zindan
Her saniyesi hüzün, ızdırap dolu zaman
O yüce sahabeler, çoğu gece ağladı
Gözlerinden akan yaş, toprakları dağladı
Ey mukaddes beldenin, çilekeş insanları
Ezan sesiyle sizler, susturdunuz çanları
Simsiyah ufukları, kara bulutlar sardı
‘La ilahe illallah’ diyene, Allah yardı
Allah’ın sevgilisi, insanlığa bir nurdu
O cahil putperetsler, nice planlar kurdu
Planları bozucu, en iyi plan kuran
Elbet Allah’tır diyor, haber veriyor kuran
Bir gelişle geldi ki, o en sevgili Resül
Ona özenip durdu, bahçede gül ve bülbül
Daha doğmadan evvel, bekleşmedeydi dünya
Parçalandı karanlık, hakikat oldu rüya
Anlayamadı onu, o fikirsiz adamlar
Onun ayak izine, hep ab-ı hayat damlar
Zorluklar hep üst üste, müminlere angarya
Bitmişti cahillerde, ne edep var, ne haya
Müminlere emir var, artık gelmiştir cihat
Tak tak diye atıyor, zafere doğru saat
O nur yüzlü peygamber, Bedirde bir aslandı
O ne müthiş bir zafer, o ne çetin bir andı
Amine’nin öksüzü, nice zorluklar gördü
Hicret vakti örümcek, mağaraya ağ ördü
Ebubekir yanında, ikinin ikincisi
O Allah Resülünün en değerli incisi
Zafer elbet müminin, inananlar kazandı
Onun yaşadığı an, çileli bir zamandı
25 Temmuz Perşembe 2013
Hamza KaplanKayıt Tarihi : 28.7.2013 13:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)