Yaşatma zevkini duyar çilekeş,
Dervişin ruhuna damlayan sudan,
Yudum yudum içip kanar çilekeş.
Hakkı söyler bıkmadan, usanmadan,
Sahabe ruhuyla koşar çilekeş…
Fikir çilesiyle yanar çilekeş,
Çeker düşüncenin ızdırabını.
Alır, yaşatmanın derin hazzını.
Çözer varlığın bilinmez sırrını.
Fikir çilesiyle yanar çilekeş…
Yangınlar içinde yanar çilekeş,
Şeytanın okuyla avlananları,
Nefsi emmareyle aldananları,
Fani dünyayı baki sananları,
Sahil selamete atar çilekeş.
Izdırap nehrine dalar çilekeş…
Davası uğruna yakar kendini,
Çile bahçesine atar kendini,
Binlerce eleme salar kendini.
Izdırap nehrine dalar çilekeş…
Panzehir bulmaya koşar, çilekeş,
Aşk odunda yanıp taşar da taşar,
Işık olur her yana nurlar saçar,
Yılmadan nice badireler aşar,
“Berd ü selâm”deyip yaşar çilekeş,
Magmalar misali kaynar çilekeş,
Ölür ölür, tekrar tekrar dirilir.
İnsan içinde bir insan bilinir,
Şevk şükürle dolup aşkla gerilir,
Magmalar misali kaynar çilekeş…
Ercan Kurban
28.09.2012
Kayıt Tarihi : 29.9.2012 18:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!