Çilek kız, her günkü gezilerinden birine çıkmıştı lüks arabasıyla. ‘Evlenme vakti ne zaman gelecek? ’ diyorlardı onun için, ama o oralı bile değildi.
Dolaşırken, o araba hiç de balkabağı olmuyordu, çünkü o külkedisinin aksine çok zengin doğmuştu.
Bir gün arabası masal şehrin kırmızı ışıkalrında durunca, bir oğlan yaklaştı ve ona çiçek sundu. Şöyle bir konuşma geçti aralarında:
-Kimsin sen?
-Hiçkimseyim, şu an. Çiçekçiydim 5 dk. önce ama bu çiçekleri size satmaya getirmedim,
hediye etmeye getirdim.
Teşekkür ederek aldı Çilek Kız. Onu gönül yumağına sardı.
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla