Gâiblerden bir ses geldi: Bu adam,
Gezdirsin boşluğu ense kökünde!
Ve uçtu tepemden birdenbire dam;
Gök devrildi, künde üstüne künde...
Pencereye koştum: Kızıl kıyamet!
Dediklerin çıktı, ihtiyar bacı!
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
şiirle fikir ancak bu kadar maharetle harmanlanabilir..O şüphesiz Türkçenin en büyük şairi.Nur içinde yatsın...
Kaçır beni âhenk, al beni birlik;
Artık barınamam gölge varlıkta.
Ver cüceye, onun olsun şairlik,
Şimdi gözüm, büyük sanatkârlıkta.
Büyük sanatkar.
Çile (Nazire)
(Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in 'Çile' şiirinden ilhamla..)
göklerin rengiyle boyandı çehrem
zaman artık bana bir arpa boyu
döndükçe uzadı sonsuz dairem
dünyada tutsağım gördüm tabloyu
boşluk mu 'hiç' değil yokluk mu uzak
kan çekti beynimden bu ifrit soru
gaybın bilmecesi aklıma tuzak
kavradıkça kolayı, bildim en zoru
ısındıkça küre soğudu kalbim
fikrimin zerresi yıldızlara denk
geceden ve günden çekildi elim
boyadı aklımı dünya adlı renk
sesler sustuğunda başlar bir koro
-ey sen yalnız adam kimde saklısın
sordukça harlanan yakan bir kor o
her şeye benzerken neden farklısın
ayda ve gecede bulduğun sihir
kalır mı elinde nadan hokkabaz
ne aşk-ı güzaftır ne de bir şiir
yok..ruhumun sırrı or'da olamaz
bulduğum her cevap bir soru oysa
bu gürültü esnek bu hız muallak
Rab alemi getirip üstüme koysa
aklımdan bin soru çıkar muhakkak
bulutlar gökyüzü yağmur ve rüzgar
hep O'ndan sesler mırıldanıyor
zihnimi aşk ile kavuran bu har
sönmeden beynimde her an yanıyor
mesafeler girdi gökle arama
yeryüzü çilemin dergahı oldu
ilaç olsun diye zaman yarama
ölüm yokluğumun izahı oldu
gecenin her anı ruhuma sindi
aklın alanına karıştı gerçek
sanki ruhum demin hiradan indi
közledi aklımı aşk denen mercek
örtünsem bir sıcak şal gibi suyu
parlasa üstümde ay aydınlığı
dünya kalbime set ruhuma kuyu
cezir olsun bitsin med dargınlığı
beynimde eriyip zamanın kumu
camdan bir küreye kapatır ben'i
bu kum eridikçe kapsar ruhumu
fanustan izlemek azap alemi
beynimdir akrebin döndüğü kadran
saat lime lime ruhumu yırtar
ölümden dem vurur yalancı zaman
ey rabb kurtar beni kafesten kurtar
zaman neşteriyle kalbimi kesti
kan doldu içimin patikaları
o neydi nereden gelen bir sesti
bana azap etti dakikaları
ufuklar alamaz artık bendeki
bu yırtık bu yarık düşünceleri
esas deprem ruhta çatlak tendeki
büyük kıyametin alametleri
içimin sesleri kırk satıra denk
paramparça böler ıssızlığımı
öyle bir çığlık ki ta kabire dek
bağ'rır kulağıma yalnızlığımı
kuşkudan kurtulsa zavallı aklım
secdenin zamkına koysa alnını
yapışıp kalkmasa o boş meraklım
duysa meleklerin hal beyanını
bu kargı beynimde dönüp durdukça
dilimler aşk ile keser bağımı
üzerime sıçrar aşktan kaçtıkça
şüphenin zifosu şirkin lağımı
bakmaya korktuğum aynalar kırık
yaşamak sanki bir ölüm arası
rüzgar lal ay suskun gülde hıçkırık
yetsin bitsin hüzün muhatarası
ben alemde cüzüm cüzde bir LAyım
mübelliğ dilinde ince bir sihir
her seste her harfte ben onunlayım
söz beliğ olsa ne beynimde zehir
kırılsın kalbimiz sönsün odumuz
sulh olsun kavgamız yeryüzü ile
bu cinnetten çıksın kötü kokumuz
dizdarıyız dünyanın gökyüzü ile
göğsümde sıkışık muharriş bir yel
elimden sağılır artık unutlar
bu ne giyotindir ne ip ne de tel
boğazımı sıkar kara bulutlar
öfkemi sarmalar bir siyah nazar
müşfik bir anne edası ile
bir şirin babadır şimdi bu mezar
ölmeyi dilenen gedası ile
..
yirmiAralıkikibin11
Sükûn@..İnşirâh
Üstad Necip Fazıl'ın şiirlerinin altına yorum yazacak kadar büyüdüğümü düşünmüyorum.
Sanırım büyüyeceğim zamanı da görmeyeceğim.
bir usta düşünün şiirleri ağlatır necip fazıl adında belli ediyor kendini o duyguları bağlatır herkes bilsin kendini
Dünya ve insan nizamını anlayan tek şair...
işte şair!!!
Ben kendimi şair sanırdım
Okudukça bilmediğimi anladım,
Bir arpa boyu yol alamamışım.
Okudukça kendimden utandım,
Ben kendimi şair sanırdım.
Şiir yazana diyorlar ya,
Ben de şiir yazıyorum ya,
Şair olduğunu sanıyorum ya,
Ben kendimi şair sanırdım.
Bir kaç kelimeye sıkışmış kalmışım,
Dağarcığımda başka bulamamışım.
Geç de olsa kendimi anlamışım,
Ben kendimi şair sanırdım.
Bünye hassas, duygular yoğun,
Beni kendiniz yerine koyun.
Nasıl kalabilirim ki suskun,
Ben kendimi şair sanırdım.
Şair olamasam da yazacağım,
Duygularımı böyle anlatacağım.
Eğer yazmasam çatlayacağım,
Ben kendimi şair sanırdım.
Eğer olamasam da Yunus Emre gibi,
Eğer olamasam da Mehmet Akif gibi.
Eğer olamasam da Necip Fazıl gibi,
Ben kendimi şair sanırdım.
Onların peşinden koşacağım,
Onlar gibi olmaya çalışacağım.
Duygularımı öyle anlatacağım,
Ben kendimi şair sanırdım.
Yazdım gönlümden akanları,
Aktardım yüreğimdeki acıları,
Hala anlatamıyorum sancılarımı,
Ben kendimi şair sanırdım.
09.07.2012
Muzaffer Uzunkaya
Bulancak-GİRESUN
Ruhu şad olsun.
Eserleriyle yaşayacak gönüllerde.
Valla Üstada yorum yazmayı edepsizlik sayıyorum kendi adıma. Sadece yapabileceğim onun eşsiz hatırası ve hudutsuz mefkuresi önünde hürmetle eğilmek!!! Allah nurlara gark eylesin seni üstad!
Bu şiir ile ilgili 136 tane yorum bulunmakta