Çil Horoz Ve Meryemce Şiiri - Ali Rıza S ...

Çil Horoz ve Meryemce: Yaşar Kemal'in "Ölmez Otu" romanında geçer. Çukurova' da pamuk vakti geldiginde bütün köylüler pamuk toplamaya gider. Meryemce çok yaşlıdır. Yolculuğa dayanamayip ölebileceğinden korkan oğlu Ali tarafından köyde bırakılır. Yanına da bir kalbur dolusu ekmek... Meryemce, sahibinin elinden kaçıp kurtulan bir horoz ile köyde tek başına kalır. Günleri köyün yakınlarında çeşitli otları toplayıp çorba yaparak issiz bir sekilde gecer. Ancak bir müddet sonra bu çorbaladan bıkar. Cani et çeker. Ve her sabah öten çil horoz'un kızarmış etinin hayali, burnunda tüterek onu deli eder. Günlerce uğraşır. Turlu yollar dener. Ancak genç ve atik olan horoz her seferinde kaçıp kurtulur. Ancak Meryemce pes etmez. Aklına ipe mısır dizmek gelir. Ve mısırları belli aralıklarla ipe geçirip horozu çağırır. Meryemce ipin bir ucunu sıkı sıkıya tutarak mısırlı ipi fırlatıp kendini de gizler. Çok geçmeden gelen horoz, mısırları tek tek yutmaya başlayarak pusudaki Meryemce'ye yanaşır. Meryemce, kaçamayacaği uygun bir anda ipe asılarak üstüne atladığı gibi kıskıvrak yakalar horozu. Kendisine göre çok güçlü olan horozu, güç bela da olsa zaptedip ayaklarndan bağlar. Hergün yediği ot çorbalarindan bikan Meryemce, hazırlıklara başlar. Tüylerini yolmak için ateşe suyu koyar ve ateşi iyice harlar. Bıçağını cebinden usul usul çıkarır ve adamakıllı biler. Horozun her iki kanadını ve ayaklarını ayaklarının altına alır, başını da sol eline... Sağ elindeki bıçağıyla horozun boyun tüylerini sıvazlar. Ancak tam keseceği sırada kolu kanadı kirilarak her iki yanına düşüverir. Horozu hemen çözüp bırakır. Çünkü koca köyde ondan başka dostu kalmamıştır.