-Çıkmaz Sokak Şiiri - Hüseyin Sönmez

Hüseyin Sönmez
417

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

-Çıkmaz Sokak

Kesme taşlarla örülü sokak,
Çıkmaz sokağın sonunda,
İki katlı bir küçük konak,.

Dolaşırdım çoğu zaman,
Saçlarımı kazıtarak,

Yürürdüm o sokakta,
Ben hep,yalın ayak.

Evimizin önündeki,
Siyah dut ağacında,
Şarkılar mırıldanarak.
Mutluydum,
Çıkmaz sokakta,
Umutluydum.

Yardım ederdi,
Herkes birbirine,

Ortak olurdu,
Herkes birbirinin,
Derdine.

Salıncaklar kurulurdu,
Bir baştan bir başa,
Bereket inerdi,
Her eve her aşa,

Çoluk çocuk, tüm insanlar,
Saygı duyardı,
Her yaşa.
Bİr de bayram oldu mu...
Herkes düşerdi,
Ayrı bir telaşa...

Börekler,çörekler açılır,
Gülücükler,güzellikler saçılırdı,
Şerbetler,gazozlar içilir,
Bozuk paralar saçılırdı,
Açılan minik elllere.

Bir başkaydı bayramlar
Çıkmaz sokakta...

Çıkmaz sokağın,
Ahmet ustasıydı
Babam.

Bahçedeki tezgâhı açık,
Çalışırdı,hiç durmadan,
Hiç yılmadan,

Ölünce Arnavut eşi Nedime,
İki kız, iki erkek,
Kalmış bir adım geride...

Ne talihsiz adam,
Şu benim babam.
Karısı ölünce,
Dört çocuğa bakmış,
Bir hayli zaman,
Benim çilekeş halam.

Sonra ikinci evlilik,
Ondan da olmuş,
Bir kız bir oğlan,

Hüseyin koymuşlar,
Küçük çocuğun adını,
Onda çıkarmışlar,
Sevincin tadını,

Küçük büyümüş,
Ele avuca sığmaz olmuş,
Mahallenin tatlı belası,
Dişçi Halis'in,Zehra teyzenin,
Korkulu rüyası,

Manavlarda karpuz parlatır,
Maçlarda gazete satar,
Gezdiği arkadaşlarının,
Çoğu Arnavut,çoğu tatar.

Bazı günler kaybolur,
Parklarda yatar,
Özgürce dolaşır,
Keyfine keyif katar,
Ev halkı telaşla,
Onu arar,sorar,

O ise vurdumduymaz,
Güler,kahkahalar atar.

Sonra ilkokul çağı,
Yaramaz durulur,
Çocukluk aşkı,
Tatlıcı kızı Hatice'ye
Vurulur.
Sınıfın en çalışkanı olur,
Mutlu bir çocukluk...

Herşey güzel giderken,
Yapraklar yere düşerken,
Bir sonbahar günü...

Tez duyulur kötü haber,
Çıkmaz sokağa...
Yaprak gibi düşer,
Benim canım babam
Toprağa...

Çıkmaz sokak sessiz,
Çıkmaz sokak nefessiz,
Çıkmaz sokak Ahmetsiz...!

Ayrılık vaktidir,
Bu ölüm!
Parçalanır aile,
Herkes düşer,
Kendi derdine,

Koskoca adamların başında,
Olur mu bir üvey anne?
Bu duruma bulur dedem,
Bir bahane.

Ayrılık vakti...!

Bir kamyonun arkasında,
Bir anne,bir kız,bir oğlan,
Bir yastık, bir kilim,bir yorgan,

Eller sallanır dostlara,
Eller sallanır,Arnavut mahallesine,
Eller sallanır, çıkmaz sokağa,

Uzanıp giderken,
Bir bilinmez,
Çaresiz,
Ayrılığa...

Hüseyin Sönmez
Kayıt Tarihi : 13.4.2006 00:08:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hüseyin Sönmez