Karanfil Sokağı’nın gülleri kurumadan
Umuda yenilmeden çocuk hayallerimiz
Coşkulu caddeleri yalnızlık bürümeden
Donarak yok olacak ateşten ellerimiz
Yol iz falan tanımam caddeler insan seli
Bir tanıdık yüz bile çıkmaz ara sokaktan
Sanırım bu yalnızlık beni etmeden deli
Kaçacak yer bulurum ıssız kara sokaktan
Boynum bükük yürürüm gözlerden kaçmak için
Korkularım var benim insanoğlundan yana
Kalabalık içinden yürür yol açmak için
Bir güzelin hayali “gel, gel” ediyor bana
Bıktım beni mahveden yaşamak telaşından
Oturdum bir köşede sıramı bekliyorum
Gelen olmasın diye ceketimin peşinden
Fark edilmemek için yüzümü saklıyorum
Dilimde memleketten bir hasretlik türküsü
Yine saat geç oldu geçmiyor burda vakit
Kulağımda çınlıyor nehrimin gürültüsü
Her şey yerli yerinde, zincirim kolda sabit
Bir baştan öbür başa tüm sokağı kaplamış
Kök cigaralarından sızan kara dumanlar
Yolun sonu belirsiz bir şekilde kapanmış
Beni deli ediyor, kudurmuş bu insanlar!
Cebimde taşıdığım üç kuruşluk kalemi
Çıkarttım ki gördüğüm manzarayı çizeyim
Benim ne haddimeymiş -caddedeki elemi-
Tarif etmek imkansız, ben sadece sezeyim…
Kömür sobası yanan bir kahve gördüğümü
Anımsıyor gibiyim acaba neredeydi?
-Hafızamı bağlayan yılların kör düğümü
Çözülmüyor bir türlü- sanırım buradaydı.
Zihnimden kaçıyorum bırakmıyor peşimi
Terkime konuşlanmış zehirli düşünceler
Kimliğimi kaybettim bilmiyorum yaşımı
Dilimin döngüsünde keşkeler ve benceler
Şu kavşağı dönersem çıkarım aydınlığa
İçimdeki ümidi öldüremez karanlık
Bulutlar dağılınca bakarım aydınlığa
Bir kez güneş doğunca dolduramaz karanlık
Masum masum parlayan çocukların gözünü…
Kayıt Tarihi : 21.6.2022 23:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!