Gökyüzü maviydi önceleri Sıcaktı sahiller Andros’ta
Sadece çakıl taşları ve dalga sesleri vardı. Bir de Martılar.
Sonra, sen geldin. Habersiz ve sessiz.
Önce gölgen düştü. Sırayla gözlerin ve ellerin girdi hayatıma.
Ardından tüm ada’yı istila etti kırlangıçlar.
Artık gökyüzü mavi değil. Hiç mavi değil.
Üstelik bir de med-cezir dadandı kıyılarıma.
Zırhlara bürünmüş karanlık şövalyeler;
Bütün kalelerimi yıktılar birer birer.
Siyah bulutlar göğümdeki mavilikleri esir aldılar.
Kuşatma altındayım. Artık bu kesin.
Kara delik gitgide büyüyor kuantum teorilerinde.
Madem ki; Andros’un tüm yeşilleri ayak altında
Ne teşhis koyarsan kabulüm bundan sonra. De ki;
Şifa bulmaz türden kronobiolojik bir vaka
Veya; deney kaydı düşülmüş bir kadavra.
Ne dersen de / Fark etmez. Hiç fark etmez. /çok geç
Bu sinsi veba önlenemez şekilde yayılmada..
Sayende; Mevsimsiz Yağmurlar yağıyor işte.
Sel suları dolacak kuş uçmaz kervan geçmez boşluklara.
Git gide daralacak çember. Nefes bile alamaz olacağız.
Çıkış yok. Soru işaretleri nöbet bekliyor kapıda.
Kayıt Tarihi : 20.2.2003 16:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!