Çıkar oyunu... Şiiri - Yorumlar

Çok haklı ve yerinde yazılmış mükemmel dizeler..Böyle tarafsız ve yönsüz şiir okumaya hasret kalmıştım..

Tebrikler..

Selam ile..

Sen halksın
Dürüst namuslusun
Çalamaz, çırpamaz, soyamazsın

Tek kusurun var
Şikâyetlerinde geçiyor zamanlar

Uyan artık
Sahip çık haklarına kandıramasınlar

Her yerde
Yükselt sesini
Seni asla susturamasınlar…

YÜREĞİNİZE SAĞLIK HOCAM.
MUHABBETLE.

TAM PUAN

Üstadım, dünya yaşamının insan açısından temel yanını kısa özetle harika anlatmışsın.

İnsanın doğasında var olan çıkarcılık ne yazık ki, toplumsal şartlar, siyasi görüşler ile sürekli öne çıkarılıyor.

Geçmişten bu güne görülen güçler satışmasında ne yazık ki, halk güçsüzlüğüyle sürekli yeniliyor.

Halk çalsa da, çırpsa da, ki yapamaz, hiç bir zaman düze çıkamaz.

Bu yolla çalanlar çırpanlara da bir şey olmuyor. Ta ki... birilerinin tekerine taş koyup ortaya çıkarmak zorunda kalsınlar..

Diyeceğim toplumun üstünde çalanlar, çırpanlar, aralarında kurdukları denge ile ortaya çıkarmayanlar..

Toplumun alt kesiminde halk, bir dilim ekmek çalsa hırsız damgasınıyiyerek, cezaevlerine atılanlar..

Çalışmanızdan dolayı sizi kutluyorum.

üstadım şiirleriniz dolu dolu bi harika gıta ediyorum ehl-i kaleme saygı ve muhabbetlerimle
tam puan
acizhane olarak bunlarda benimkiler

A Oğul!

Ol hasretin pençesinde elif elif, çırpınıp dursa da yürek,
Aşk-ı Hakk için hakça sevenlere a oğul! Sabr-ı Eyyüp gerek.
Bre Mehmetim! ..

Muktezadır Mehmet’im sana yüceler.
Devleşse ne kadar devleşir cüceler.
Kosova, Prevze sinemde geceler,
Çözülür çözülmez denen bilmeceler,
Mehmet Mehmet adın melekler heceler.

Çok değil Mehmet’im, çok değil daha dün,
Zülüm başladı senin çekildiğin gün,
Şahlan gayri şahlanacağın gün bu gün,
Viyana’da bekler seni nazlı gelin,
Vatikan’da yapacağım sana düğün.

Divanda söyledim bir bir alayını,
Yola çıkardım düğün alayını,
Hanlar, hakanlar çekecek halayını,
Londura’da ayarladım balayını,
Ak gündüz kara geceye yaz ayını

Bırak mösyö, madam, bay, bayan, sayını,
Boşa geçirme şu Ramazan ayını,
Moskova’da yudumla sabah çayını,
Bekletme Çin settin de Kürşat dayını,
Yüce dağlara yaz elif mim aynı,

Hükmetmelisin arzdan, arşıâlâya,
Mehmet’im sakın düşmeden tefrikaya,
En son seferini sakla Afrika’ya,
Ayağını basmadan Antertika’ya,
Nefsini yenmeden de dönme sılaya.

Sayın hocam sabırlar dilerim.Duyarlı vatandaşlar yetiştirmedikçe/yetişmedikçe daha çok inleyeceğiz.Selâm ve sevgilerimi iletirim...

Sayın hocam sabırlar dilerim.Duyarlı vatandaşlar yetiştirmedikçe/yetişmedikçe daha çok inleyeceğiz.Selâm ve sevgilerimi iletirim...

Hikayesi zaten anlatımında sayın üstat...Eleştiri şiir tadında olunca bir başka etkili oluyor...Saygılarımla...

GÖZÜ KAPALI MEHMET ÇOBAN BEY ŞİİR DİYEBİLECEĞİM ANA GELDİM USTA KALEMİ KUTLARIM...TEBRİKLER

evet . biz alıştık artık.olmassa olmazımız oldu cıkarcılar..ama bu ianahiye böyle gitmez,

emeklinin,işçinin,fakirin hakkı yenmez
garibin,dulun,yetimin,öksüzün alacakları var onlarda
bir gün adalet yerini bulur, hak tecelli eder..
coşturdunuz beni sevgili Mehmet Çoban

yüreğinize diyorum..10...saygılar..HANDE

Önde politikacı
Arkada görsel medya
Derununda derin devlet
Ortada çıkardaş felaket

anlatmış anlatan be Hocam,tebrikler...