bugün gözyaşlarımı sevdim
hüznüme sarıldım
yüzündeki çizgilerle yüzleştim
gözlerime bir meal göründü; emek ustam!
Sen mavi biriktiriyordun gözlerinde, ben maviye sevdalanıyordum.
Ah Miranda!
Ütopik düşlerimin malum faili
En körpe fikrimin pembe hayali
Sevdamın en mahrem alafranga tarifi!
Ne zaman seni sevmeyi denesem
Ömrümün bakiyesi kalan/sız kalır
Yokluğun yetmezmiş gibi
Ben senden eksilirim
Mevsimler teke iner!
Yirmi dört saat gece olur
dört mevsimin her demi yazda, kışta
sen varsın daim rüyada düşte
düşünmeden olmuyor seni işte
bugün yine aklımda sen vardın
aklım ermez oldu doğru, yanlışa
Sen gidersen git
Bendeki seni bende bırak yeter
Bütün korsan geceler benim olsun
En okkalı acılar,
En dehşet ıstıraplar bana kalsın
Mavi boncuklu yıldızları,
Eliften yeye yayan yürüdüm
Harflerin gizeminde mana aradım
Bir abdal iken susuz çöllerde
Sevdanla mürşide vardım Dilanım
İlmin engininde dolandım durdum
Sana varacak her yolu sordum
Şu tüyden geçmen gerek dediler
Sıratı yol eyledim Dilanım
Kalu beladır sana yar dediğim an
Ahdettim,kavlime sadığım her an
Hangi eza,tasa gelse talibim
Canımı yoluna serdim Dilanım
Arifler dergahında çok talim aldım
Zehri, şerbet diye somuna bandım
Çektiysem yolunda bin cefa keder
Herşeyi hayra yordum Dilanım
Gönlümün köşkünü sana yer ettim
Rengi,ahengi daha yeni keşfettim
Gökkuşağı asılı dursun asumanda
Ben gözünün rengine yandım Dilan’ım
Cemreler düşerken ben harlardayım
Sana yazdığımın son satırındayım
Lisanların,dillerin kadri yok artık
Yeni alfabem sensin Dilanım
Her mevsimin sonu illa bahardır
Gönlümden gönlüne bağlı yol vardır
Sevginin ssini bilmez cahilken
Sevdanın sırrına erdim Dilanım
Mart 2012 ERZURUM
Cihat BARIŞ
Filistin kefen biçerken kendisine
Ben burada üşümenin derdindeyim
Üşümek ölümden kötü mü anne
Hangisi daha can alıcı
Hangisi daha rezilce
Hangisi daha acıtır adamı
gecenin sessizliğine düşer gölgemin izi
ağzımda hüzün makamında bir ıslık
bir kadın arıyorumi adı sevdam
sokak lambalarının altında kendim yitik
yanlızlık zehir zemberek asılı yüzümde
sensizlik ateşten gömlek!
I.
Orada bir yer var uzakta, çok yakın
Bir dil var kanat çırpmakta
Şark’ın yamyamlığına mübtela çocuklar büyür
Ahdı şiire olan sözcükler dökülmekte kâğıda
Ve en katran mürekkepler aşitîye doğru yol alır
Ey hüznüm! Bil sensiz de olmaz yaşam
Yüzündeki bu nur; bu ne güzel ihtişam!
Hüznüm seni bilirim,bir dost kadar hakiki
Ben kendim gidiciyim,sense yüzümde baki
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!