Kör kuyulardan yükselen bu çığlık
Bir rüzgar gibi saçlarını okşamadı mı?
Karardı kan çanağındaki gözler
Koyu ormanların,kuytu gece zifiriliğiyle.
Sustu gönlüm,amansız fırtına öncesi sessizliğince
Koptu umutlarım,gömüldü denizlerin dip maviliklerine.
Dönülmez bu yolun sonundan, gayri gelinmez geriye...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Alınan kararlardan dönmemek, ve bu kararlar için bir bedel ödemek.... kuyunun taa dibine atar insanı... Her kararın da etkeni olan muhatabı olacağına göre, bu sesleniş ona...
Bu çığlık, sessiz bir çığlık....Gönülden gelen bir haykırış.... duyana.....
Duygusal mesajı güçlü şiirinizi ve sizi kutlarım İbrahim Bey.... Saygılarımla.....
Şiirin adı da içeriği de anlatıyor her şeyi. Karanın en karası, acının en acısı yaşanmış artık, geri dönüş yok... Zamanı geri almak mümkün değil...
Kutluyorum kaleminizi ve yüreğinizi İbrahim Kavas Bey. Selam ve saygılarımla.
Çaresizliğe düşmüş bir yüce gönülün kopardığı çığlıkları duymamak mümkün mü?
Kör kuyular, dipsiz denizler ümitsizliği işaret ediyor.
/
Dönülmez bu yolun sonundan, gayri gelinmez geriye...
/
...diyerek şiir bitiyor ama bir ümit de seziliyor geriden geriye ilk satırlarda.
Olsun be şair, böylesi de güzel, bu da hoş. Bedel ödenecekse gerektiğinde ödenir, ödenmeli de.
Güzeldi, beğenerek okudum. Kutluyorum.
Hayret.. Uğramadığım şiirin varmış hala, İbrahim..
Umudunu her insan kaybedebilir zaman zaman..
Ama sevdalar.. Onlar yitirmemeli, kaçmamalı kör kuyulara..
Çıkar belki ama.. Bir gözünü kaybetmiştir artık, bir yanı hasarlıdır kalbin..
İşte çığlık da bu nedenle..
Güzeldi, mutlu oldum sayfaya uğramaktan.. Kutlarım Kardeşimi..
Koptu umutlarım, gömüldü denizlerin dip maviliklerine.
Dönülmez bu yolun sonundan, gayri gelinmez geriye...
Yürekten kopup gelen bir çığlıktı...şiire döküldü...çok güzeldi...Yüreğinize kaleminize sağlık...Saygılar
İbrahim hocam yinede umut umudun bile umudu var ve güzel bir benzetme ile nefis bir şiir okudum kutluyorum saygılar.
nefes varsa umut bitmez, dönülmez tek tol vardır o da dünya değiştirmek, diğer yollardan dönülür...duygulu bu güzel şiir için tebrikler ibrahim bey
geri dönülmez bir yola girilmişse çığlıkları da kimse duymaz usta kutlarım hariia şiir ve sizi
Kör kuyulardan yükseliyorsa o çığlık fırtına öncesi sessizliği bozacak kasırgaların habercisidir elbet, hemde denizlerin önlenemez isyan çığlıkları tusunamileri kadar yıkıcı...
Güzel şiirinizi Kutluyorum İbrahim Bey... Sevgilerimle kardeşim...
Belki de sevdası uğruna bedel ödeyen bir yüreğin hazin hikayesiydi bu hüzün yüklü duygulu şiir.. Karamsarlığı,çaresizliği,gecelerin zifiri karanlıklarına çığlık çığlığa haykırışı vardı.. ve tükenen umutların o ucsuz bucaksız denizlerin koyu maviliklerine gömülmesi vardı bu okunması hüzün veren oldukca etkileyici şiirin dizelerinde..
Severek okuduğum güzel şiirinizi ve değerli şahsınızı yürekten kutluyor,selam ve saygılarımı iletiyorum..
Bu şiir ile ilgili 37 tane yorum bulunmakta