Dudaklarım kurumuştu
Baktım ağzından bal akıyor
Dudaklarına dokundum
Bal tutan parmağını yalarmış
Dudaklarım ıslandı.
Şiiri söyleyen dudaklarimdi
Bir ayna tutulur “günlüğün” yüzüne beklenir ki dillensin
Sular kabarmış ise rüzgardan bırakın biraz dinlensin
Bir günde
Vuslatına ermez mısrâları san'at,mehtâbı suya atmadan
mürekkebi kurumaz beyhûde yere denizin
Bugün ruhum Arsuz’da kanatlandı
Dokularımın hepsi,yeniden canlandı
Belki çözüldüm,belki dilim bağlandı
Yazacaklarım, tarihte çoktan imzalandı
Rüzgar esti bir kentin eteği havalandı
Bugün ruhum Arsuz’da kanatlandı
Dokularımın hepsi,yeniden canlandı
Belki çözüldüm,belki dilim bağlandı
Yazacaklarım, tarihte çoktan imzalandı
Rüzgar esti bir kentin eteği havalandı
Ay dogar bazi tepelere
Ay dogar
Ayın halesidir ayin aylasi
Benden en az 130 km uzaklikta
Menekse yaylasi
Ve bir kadinin memesinin aylasi
Hurma ağaçları arasında gölgeler
İnsan boyunu aşar,aşar aşar...
Kervan gider dereler tepeler aşar
Gözünde sürmesi ceylan,deveye koşar
kırk katır kırk satır kırk haramiler
kesmesin diye yolunu
Aynı fallardaki gibi yüreğimi hoplattım,
El falı deyip, ellerine bakmayasın diye
Meyveli ellerimi yıkayıp, sana elimi açtım
Sonra, taşlarımı avuçlarından aldım
Gene kelimelerimle bir geceyi abarttım
Gecenin yakasına bir çiçek taktım,
Kendi gölgesini karaladığı bir anda
Hayatta insanin başina iki kaza gelebilir
Bir otobüs bir de Rivera
Biraz gerçek birz sanat biraz palavra
Geriye en sonunda kalacak olan
Eserler, söylentiler ve bir de kadavra,
Tutmuşsa elin elimin parmaklarını
Kırmışsa kalbin beynimin kararını
Açık denizlerdeki o fay hatlarını
Dagitirsam kim toplar fayın parçalarini
Denizcinin denizkızı yaralarını
Bütün mevsimler bahar gibi yaşanır
Boğaziçi'nde.
Bir sabah uyandım, baktım bahar
takıp şapkamı, vurup sırtıma çantamı
Bir balıkçı kasabasına gider gibi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!