İSTANBUL’A DÖRTLUKLER
I
Dünya, yeditepeden seslenir İstanbul’a.
Bembeyaz Kızkulesi, süslenir İstanbul’a.
“O’nu alacak sultan en güzelidir” diye
İSTANBUL’UN FETHİ
Genç fatih atladı doru atına,
Takıldı binlerce yiğit ardına.
Bizans hükümdarı, papazlarına
Sordu “Türkler sağ çıkar mı yarına? ”
Size bir mektup diye beynimi gerdim gerdim,
Postaladım ruhumu edebiyat bendine.
Gece tam saat üçte destanıma son verdim.
Herkes hakkını alsın ve pay biçsin kendine.
Tepemize Demokles kılıcı gibi iner,
Boşuna yorulmuşsun Edison'um, boşuna.
Neye yarar ki ampulu keşfettiğin?
Onca aydınlık içinde,.
Bir sürü bakarkör türedikten sonra
Boşuna uğraşmışsın Edison'um, boşuna...
Son demler yaklaştı, bağrımdan seni,
Söküp atacağım boş sahralara.
Almadan alnıma veda buseni,
Gideceğim senden çok uzaklara.
Evrene saçılan taşlar misali
Ruhumda dolaşır o tatlı sesi,
Baharı andırır gülümsemesi.
Vakur dolu Everest'in tepesi.
Sen o dağdan daha ulusun anne
O sıcak dizini aramak için,
İSTANBUL'UN FETİH DESTANI
Genç fatih atladı doru atına,
Takıldı binlerce yiğit ardına.
Bizans hükümdarı, papazlarına
Sordu “Türkler sağ çıkar mı yarına? ”
Milletin vergisiyle nimetlere varışan,
Nankörlere eğilen daldan midem bulanır.
Kibir atına binip şeytan ile yarışan,
Ve Allahtan korkmayan kuldan midem bulanır.
Bir dediği, bir lahza sonrasına uymayan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!