Yazmak;
Kağıdı kalemi eline alıp,
Yazmak,
İçimden gelen, yapabildiğim tek şey
Her satırımla bütünleşip
Duygularımı akıtmak kağıda
Kalbimin en özel köşesinde
Ellerimle yaptım yerini ey aşk! ...
Göz nuru işlemeli örtüler serdim
Hayallerimin kilitli sandığından çıkarıp
En temiz duygularımla açtım yüreğimi
dalıp gitmişken su sesiyle uzaklara
göz görmez gönül katlanır ya
sorgular dururum hep bir çocuk merakıyla
gizemine bir türlü erişemediğim dünya....
sonsuzluk ummanında boğulacakken
Bir tütsü yandı geceye
Soluk bir mum ışığının koynunda
Gölgesiyle oynaşırken hüznümün
Kavruldu yüreğim gözyaşımın tuzunda
Karanlığa akıttım kızıl kanımı
Her saplayışında hançerini
uyan artık bu gaflet uykusundan.....
Bugün bayram dediler, hiç farkı yok diğer günlerden
Uyandım gün ağarmaya yüz tutarken
Uyku mahmurluğunu atamadım üzerimden
Aslında ayakta uyuyoruz ya milletce zaten,
seni içiyorum her yudumda
sesin çınlıyor kulaklarımda
dışarıda rüzgar
seni getiriyor sanki bana
ve gece
zifiri karanlık
Bedenim ruhuma mezar kazan,
Kelimeler kördüğüm,tıkanmış boğazımda,
Duygularım tuz-buz,kırıkları benliğimde,
Kurtçuklar kemiriyor beynimi
Hücrelerime kadar işliyor çaresizlik,
Yorgun yüreğimin arefesi...
Kuş sesleriyle uyanıyor,
Bir sabaha daha Ankara,
Geceden kalma, yorgun anılarla
Yeniden başlıyor işte koşuşturmaca
Sokaklar dolacak çocuk çığlıklarıyla
Saçlarımı okşuyorken ılık ılık rüzgar,
Büyük bir boşluk senden evveli
Uçarı, serseri, kopuk hayattan
Kurumuş yaprak gibi savrulan
Emanet bırakılmış sanki dünyaya
Biraz hırçın, biraz da ukala
Sahte bir kalabalık arasında
Yalnızlık şiiriniz çok güzel olmuş