Karacaoğlan bu ellerden gideli
koyunlar kopyelendi can ikilendi
yandı canan da canlar pek parelendi
yüreğe yangın düştü dil yarelendi
Karacaoğlan esmiş rüzgâr yel ile
dikenini de sevmiş kızıl gül ile
dostuyla yarenlenmiş ağzı bal ile
düşünce bir sevdaya tozup yazmaz mı
haşla ki çiğ kalmasın
haşlama taşlama:
ne dediği belli değil yok ki aslı astarı
her mahale lazımdır ya binbir yüzlü soytarı
hayli zaman oldu kaçıp gitti burdan çokları
haşlamalı çiğ kalmasın karnın da ağrımasın
gam çekme güzelim gam çekme az birazcık sabret
gün olur bu gün gibi yine de kalırsın halvet
haydi el aç akşam sabah gidenlere dua et
haşlamalı çiğ kalmasın karnın da ağrımasın
aah dünya dünya yalan dünya
kargalara kalan dünya
fanisin yalan dünya
her yerde yağmanın talanın hası
bu gazete taa bin sekiz yüzlerin nüshası
mikserinle karıştırıp çöpü çöpe katarsın
eleyip eleyip harcına kum katarsın
iki yüzün kara olsun betersin dünya
4/Mayıs/2010/Salı
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 4.5.2010 14:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gerek içerik olarak ve gerekse şiirin sunuluşunda bambaşka bir izlek vardı.
Bulunduğu mekandan çok değişik noktalara ses ediyor Şair.
Yer yer naif bir eda ile harmanlanmış Şiir.
Başlangıçtaki iki bloktan sonra başka bir kulvara taşındığını gördüm sözün.
Sonrasında serbest şiirin anlatı alanı içine bırakılan diğer dizeleri ayrık bir algı üstlendiğine tanıklık ettim.
Yer yer derinden sesleyen ve derine sesleyen bir söylem vardı.
Okumak bir emektir.Bu şiir,okunmaya değiyordu.
Kutluyorum Sayın APEL'i.
Erdemle.
TÜM YORUMLAR (1)