Çift imameli tespih Şiiri - Fuat Eriçok

Fuat Eriçok
1065

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Çift imameli tespih

salya sümük bir imam… boş başlarda tac idi
meczup cahilin evi gafillere hac idi
bizler hep farkındaydık... hempalar aldanmışlar
ne isterse vermişler, oysa halk muhtaç idi

“göz göre göre” derler, her şey böyle gelişti
hedefi baştan belli, kinli, kirli bir işti
öyle açık seçik ki, körler bile görürler
alçak iftiralarla… yalan kumpasla pişti

böyle gafillik olmaz, olmaz böyle aymazlık
bu bir “aldanma” değil, çakal işi kurnazlık
paylaşıp bölüşmüşler, gülüşmüşler kol kola
allah ile aldatmak… şeytanca bir fetbazlık

menhus on yıl içinde olanlar inanılmaz
aynı ipte oynadı iki imam, çift cambaz
ortalık darmaduman… devlet düzeni alt üst
umalım güzel ülke daha da beter olmaz

köken mi? aynı köken… amaç mı? aynı amaç
laik cumhuriyete, demokrasiye kıskaç
hasılı on beş temmuz bence tam bir muamma
gerçek üstü bir öykü, tam kaotik bir burgaç

tekinsiz osmanlıdan zaten bir hayır ummam
ne felsefe, ne bilim… bakır tas, çın çın hamam
bir ton yoz, yobaz kafa devlete hakim oldu
eski dost, yeni düşman… kökü bir, iki imam

dengeleri bozuldu, imamlar itiştiler
allah’ın sopası yok, ortak ipten düştüler
nedamet ve suçluluk… albayraklar açıldı
paralellere karşı ata’da buluştular

“kuvvetler ayrılığı” bir olmazsa olmazdır
laiklik büyük değer, kurtuluş için bazdır
tam bağımsız bir yargı halkların can damarı
yazık ki imamlar çok, öğretmenlerse azdır

şu güya aldananlar “rabbim affetsin” diyor
bence tam bir takiyye… dünya alem biliyor
aklım inanmasa da, son olsun bu aldanış
aslında ummasam da, gönlüm böyle diliyor

din alet edilirse siyaset boka batar
şiddet gün gün tırmanır… sapıklık, terör artar
çok kesin gerçektir ki, kimse inkar edemez
hurafe temelsizdir, içinde saçma yatar

ne gereksiz söylemdir “kubbeler kalkanımız”
süngü m’olur minare? bundan aktı kanımız
vahşet, katliam dolu, tüm dinlerin tarihi
neden bu zırzopluğa ziyan olsun kanımız?

sayısız şehit verdik… ülke acıyla doldu
alayla ocak söndü… gencecik yüzler soldu
ötekileşti millet, kamplara ayrılarak
yağmurlarda yürünen yollar çamurlu yoldu

mantar gibi türedi zararlı cemaatlar
hepsi zehirli odak… hepsi kayıp hayatlar
dünya uzayda turist… biz ortaçağda keşiş
ahtapot gibi sarmış ülkemi tarikatlar

düşünebilir misin iki koca bacında?
iki imame olmaz bir tespihin ucunda
artık parıldamalı yalnız bilim ışığı
dinle devlet yürümez, örneği yok acunda

imameler kopunca tespih oldu tuzla buz
tüm kurumlar karıştı… cumhuriyet sanki muz
bence şöyle çizerdi günü bize abidin
dul kadın... birkaç öksüz… al tabut… altı omuz

etnisite… hamaset… sonra faşizm nihayet
kulak ver sana neler emrediyor her ayet
din kişiyle sınırlı… devlet bundan âzade
bunları karıştırmak… işte gerçek ihanet

izin verme, sarmasın yurdu ahtapot kolu
yürünecek tek yoldur dev atatürk’ün yolu
akıl dengede gizli… tehlike uçlardadır
orta yolu benimse, ipleme sağı solu

masumların kanları yerlerde kalmamalı
bu devlet bu halkındır… olmaz kimsenin malı
yürür mü hiç bu gemi, birkaç imam aklıyla?
pazartesi kurarsın, çöker gelmeden salı

salya sümük cahile verilirse bu değer
verenler pişman olur, başını yere eğer
“pardon” yoktur hukukta… herkes hesap vermeli
eğer bu yapılmazsa şaibe libas giyer

sağ zihniyet yıllarca ülkeme hakim oldu
din giderek yükseldi, bilim sarardı soldu
bu uğursuz düzeni kurup zorla yürüten
“üst akıl” dediğimiz, menhus yabancı koldu

atatürk pırıltısı özenle söndürüldü
çok değerli beyinler sürüldü öldürüldü
yeraltında kin ile beslenen örümcekler
önemli kurumlara sinsice dolduruldu

içimizde bir çeşit “irlandalılar” vardı
eğitim köreldikçe sayıları kabardı
ve allahsız kapital allahı kullanarak
bu sürüngen kesimi halkın üstüne saldı

emperyalist eşkıya kaçırır mı fırsatı?
hemen ileri sürdü, piyon “demir kır at”ı
kanser girdi bünyeye… kemirdikçe kemirdi
zayıflattı devleti, budur sağın fıtratı

imam hatip türedi… milyon ruhban üredi
laiklik taze ciğer, bunlar ise aç kedi
bu gaddar saldırıyla sarsıldı cumhuriyet
devlet zorba ellerde giderek geriledi

yeniçeri usulü bunların sistemleri
yani üç ileriye… sonra bir adım geri
sinsilikle, kurnazca alıştırarak halkı
sabırla zehirleyip zapt ettiler her yeri

sağ bunlarla meşgulken biz sol kesim ne yaptık?
onlar “allah” dediler, peki biz neye taptık?
çuvaldız başkasına… iğne kendime batsın
bölündükçe bölündük… sonucunda bîtaptık

şimdi “doğruya doğru”… sola bir lider gerek
biz ağırdan aldıkça büyüyor sağ engerek
bu yılanın başını ezmek için arkadaş
el ele verilerek güçlenmektir baş erek

egolar yenilmeli… “ben” değil, “biz” denmeli
yüzler çağdaş dünyaya… özgürlüğe dönmeli
tabular yıkılmalı… yasaklanmalı “yasak”
güçlü bir rüzgar olup, sağ mum söndürülmeli

solun hedefi belli… atanın güzel yüzü
nereye bakıyorsa o çakır mavi gözü
her şeyi anlatıyor “nutuk” adlı eserde
başka söze ne gerek? işte tüm sözün özü

hangi el hangi cepte? henüz net bir cevap yok
hamasi nutuklara, mitinglere karın tok
“sahibinin sesini” yansıtmayan bir yargı
dürüstçe işlemeli diyor size eriçok

28 ağustos ‘16

Fuat Eriçok
Kayıt Tarihi : 30.8.2016 07:20:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Fuat Eriçok