Koşturup çift at, dosdoğru Kazan'a gidiyorum bakarak,
Sürüyor atları arabacı, mahmuzlayıp tartaklayarak. Geceydi,
sevinçle nurlar saçarak ay parlıyor, Esen hafif rüzgârda
ağaçlar, yapraklar sallanıyor. Her taraf sessiz. Fikrim bana
neler mırıldanıyor, okuyor, Nedense gözlerim ağırlaşıyor,
tamamen uyku bastırıyor. Bir zaman sonra açınca gözümü,
yabancı kırlar
o kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
Devamını Oku
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…