Gül; hoştur, zariftir.
Adına türküler yakılmış,
Sevilen cananlar,
Hep ona eş tutulmuş,
Yaşanan en büyük hasretler de,
Güle, goncaya çekilmiş.
Bülbüllerin türkülerinde;
Goncaya duyulan özlem çığrışmış.
Gül; hoştur zariftir.
Kokusuna doyum olmaz ama.
Aslıda dikendir, inkâr edilemez.
Üzüm tatlıdır lezizdir.
Özü sofralarda sunulur.
Tanrıya duyulan en derin sevgi,
Sarhoşlukla anılır.
İnsanı mest eden en güzel şarap,
Üzümden, sıkılıp yapılır.
Üzüm tatlıdır lezizdir.
Tadına doyum olmaz ama
Ağacı çalıdır, odundur.
Aynı ağaçtan sirke yapılır içilmez.
Kabil, Âdem babamızın oğludur.
Bundan sual olunmaz.
Yeryüzündeki ilk cinayet onundur.
Babası buna kail olmaz.
Ham, Nuh peygamberin oğludur.
Yaptıkları babasının şanına yakışmaz.
Azer ise; Halilullahın babasıdır.
Allah’ı bile tanımaz.
Oğlu Hz. İbrahim;
İslam’ın kaynağıdır inkâr edilemez.
Bazı güzeller var ki;
Gözün gördüğü, güzellikleri yadsınmaz.
Yaptıkları çirkinlikler ise
İnsanlığa, insan olana yakışmaz.
Öğle de çelimsizler var ki;
İçleri altın gibi, değer biçilmez.
Asıl olan özdür, iç güzelliğidir.
Şekle, şemale bakılmaz.
Sevgi göstermelik değildir.
Eş dost hatırı için sevilmez.
Sevenden sebep sorma,
Bu işin hikmeti, mantığı bilinmez.
Düşüverdi mi yüreğe od,
Gönül mantık, ferman bile dinlemez.
Mert olan ha benim diyendir.
Babam, atam buydu demez.
Cömertlik ve cesaret, Tanrı vergisidir.
Unutulmadığı gibi, sonradan öğrenilmez.
Antakya; 20.07.2007
Kayıt Tarihi : 24.7.2007 17:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!