İlk çiçekleri kırlarda tanıdım
İlk elmayı dalından koparıp yedim
Suyu taş oluktan içmeyi severdim
Herkes düşündüğü gibi konuşurdu
O yüzden kolay inanır oldum
Öyle cam ardında iri iri
Kokusuz kızıl sera çiçeklerini sevemedim
Pet şişelerde arıtılmış sular kaçırdı tadımı
Yeşil ekşi fransız elmalara uzanmadı ellerim
Hele satır araları okumayı hiç beceremedim
Bir zamanlar dile muhtaç deyildi gözler
Öyle takma kirpiklerin ardında
Lensli ifadesiz deyildi
Böyle anlamsız böyle manasız deyildi
Naylon kızlar bunlar olsa gerek
Öyle şuursuz tamtamcı popçular
Yumurtanın sarısını çalan hırsızlar yoktu
Bir zamanlar sevdalar yürek yanığı kokardı
Konuşurken kızarırdı yanaklar titrerdi dudaklar
Yavuklunun yanında gözünü kapatmak
Hiç bilmediğin yolda
Hızla giden tren tünele girmesi gibi
Nefes kesiciydi
Hele sevdiğnin göz bebeklerine dokunmak göz ucuyla
Yıldırım düşmüş ağaç gibi
Ölene denk yarık bırakmaktı yüreğini
Öyle Marka parfümlere pazarlanmış etler gibi deyildi
Sevgilinin avuçları
Dokunsan kanar üflesen yanardı
Şimdi
Loş bar kafeler ağır losyon kokuları
Yapma gülücükler takma kiprikler
İfadesiz görme organlarında lensler
Birbaşka kafede sıra bekleyen sevgililer
Protezin nekroze ettiği kokan diş etlerine
Ha bire sıkılan parfümler
Tütün alkol ve ağır nefes kokuları
Çok artık
O kırlarda bahar kokan çiçekler
Gün doğuşu Tadında gülüşler
Gün batımı hüznünde özleyişler
Ve yürek yanığı kokan deyişler
Yok artık
İlhan Kırca
Kayıt Tarihi : 30.1.2010 09:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!