Esintili bir havada, kasımpatı, papatya ve erguvan çiçekleri arasında, oturduğum yerden ayaklanıp ellerimi iki yana açmış, başımı hafifçe geriye yasladıktan sonra gözlerimi kapatmış ve kendimi sadece çiçeklerin o uğultulu şarkısını dinlemeye adamıştım. Şiirin ruhu beni tam o anda yakaladı. Hala bugün gibi hatırladığım o uğultulu şarkıdaki ruh; şiirin ruhu, şairi dürter, kendine çeker, bıçağı saplar. O ruh, birinci hamur masallarda gerçekliği aramak yerine saman sarısından hür bir hayale kavuşmak isteyenlerin, birikimidir.
Benim için,
En munis hastalığı sürdürmek olmuş artık yaşamak
Gel desen gelemem gerçeklere
Gerçekler, kitabına uydurulunca yalanlarından utanır
Koparamam tanesinin zerresini
Vuruldu bir uçurum derinliğinde
Yaylada bir seherin serinliğinde
Avcıdan yarasını gizlercesine
Çığlıgını gömerek devrildiginde
Vuruldu ciger parem kanlar içinde
Devamını Oku
Yaylada bir seherin serinliğinde
Avcıdan yarasını gizlercesine
Çığlıgını gömerek devrildiginde
Vuruldu ciger parem kanlar içinde




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta