Bulutun serçeye ihanetidir
Kısırlığı bulutun felakettir
Testereyle doğrandı baş parmaklarım
Bir öksüz kolye labirentte yok oluyor
Esmer bir boynuz saplanıyor düşlere
Gidişlere yama yapamıyor ihanet
Bir kancık kadar sabırlı değil serçe sürüsü
Üremekte çıbanlarım gözlerin gölgesinde
Ben de artık bu sofradan ağu yerim
Bana da bu zehri serçe bardakla getirin
Ben bu eylül umut umut dilenirim
Mendilime kulağımı silerim
Elbette bu caminin cenaze dışında hükmü olmamıştır
Kulaklar sirenleri duymamak için tıkanmıştır
Siyah atın ayaklarına surlar dolanmıştır
Umutlar kızıl ata bağlanmıştır
Ben bu atlara kuşluk vakti binerim
Kanatlarımı geri ver artık perim
Ben bu eylül meczub meczub gezinirim
Kılıcıma kulağımı silerim
Mavi oluyordu bütün giydiklerin
Saçlarımı sen kestin, kaşlarımı bileyledim
Çetelere ferman ettim
Gözlerinde şarap içtim
Süt içtim tütün içtim
Sütten kestim aklımı
Salıverdim sokağa
33 senedir emzirmişim
Ben bu eylül derbederim
Dudaklarına kulağımı silerim
Soruyor musun beni Ahırkapı gemilerine
Masalın yoksa aşktır surlardan deryaya dökülen
Asla kirazdan önce değildir şeftali ziyafeti
Bohçanda yoksa kefenden başka ödül peri
Kirazdan önce gelir şeftali bahçeleri
Güneş surları alıp girdi geceme
Ben bu eylül bu kapıdan girerim
Kefenime kulağımı silerim
Büyük çıbanlar arıyorlar kadınların memelerinde
Tecahül-i arif var yara meselesinde
Sırtlarındadır çıban avuçlarında merhem
Çıbanımı öpmese ecem ben bu gece ölsem
Bir masum telmihle göğe yükselsem
En kötü selimi seçsem
Her selime Rus desem
Sen ancak benim çıbanımı emersin
Ben ancak başkasının çıbanını emerim
Kaburgama kulağımı silerim
EYLÜL 2005
Recep Mervan ToksoyKayıt Tarihi : 27.11.2011 15:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!