Tadı, tuzu, kalmışmı ki ömrümün!
Sen olunca uzaktan yabancı gibi bakanım.
Benim de seni gördükçe inadına,
Bana senden yakın olan hasretinin boynuna
Sarılasım geliyor...
Bakalım ruhta mı ayrıldık sözlerde mi!
Nasıl yine aynı özlem ateşiyle mi yanıyor!
Usandırır oldu hayalinin gölgesiyle,
Gecelerce bitmez bu dertleşiler
Yokluklar karanlık kuyularda emekletirken,
Her sabah gözlerim sönük
Yüzüm soluk uyanmak,
Hiç cevaplanmayacak
Ve noktasız mektuplar yazıp
Köşelere biriktirmek,
Olmuyor...olmuyor.... olmuyor...
Ayrılık hançerinin acımasız darbesinin,
Ruhuma zulmünü üzülerek seyretmek
Asıl onsuzlukta sevebilmeli sözünün,
Kavramak anlamını...
Mağrifettir içinde olanı yaşatmak,
Diye diye buna sabretmek,
İnan aşkın hakkını vermeye yetmiyor...
Sanmadım ki bu gönül devranında,
Harcanan tek benim duygularım,
Aklım iyi kötü kalp hakkını eşitlemeyi yeğliyor
Hasretin damla damla eritmesine razı olamıyor...
Hele tek elden gelen hedefsizce,
O uzar sabahlardan dilenmekmidir seni?
Bu yüzsüzlük beni derinden hırpalıyor..
Düşün ne olursun bir kolaylığı yokmudur?
Gözlerime bakarak acımadan sormadan,
Zamansız bu beni mahkum ettiğin
Kendince belirlediğin bu hasrete,
Verdiğin süre ne kadardır?
Çünkü gittikçe yüreğimde,
Bu cezam tuz yükü olmustur ağırlaşıyor...22:41 03.07.2015
Kayıt Tarihi : 3.7.2015 23:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!