Cezair Menekşesi Şiiri - Azad Ziya Eren

Azad Ziya Eren
11

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

Cezair Menekşesi

(Je n’en connais pas la fin...)

İkindi vakti,
yolunu şaşırıp pencereye
kendini salıveren Cezayir Menekşesi’nin
henüz pembeleşmemiş yakut cüz’leriyle
sanmam çok uzaklardan geldiğini!

Çakalları ve öteki dağ yırtıcılarını saklayan
ayın avlusunda, ırmakların uğultusuyla
Çaykovski’yi ve Piaf’ı aynı iki dakikaya
serpiştiren müz ve acıtan teknoloji
gök ve toprak / haz ve ürperti
gerilirken kızıl telleriyle dudaklarımda
damla damla gül esintisi apansız...

Bu bir Fransız sayıklaması değil
ya da sör Eliot’un ‘oyuk adamları’*nın
içi boşalmış yazgısı bizimkiyle aynı olan
bilinçliliğe doğru dönüşen
bağımsız varyeteler sunan ebedi bir işkence
önce birebir sonra kitlesel gerçekleşen
çorak mutasyon ve eşi benzeri olmayan
iç yıkımsal görüntüler toprağı

Evet bu topraklar da gümüşün
parladığı zamanlar uyandı
ürperten çıngıraklarının mırıldandığı
her yönden yükselen çığlığını
gecede esneyen ateşli çarkların

Evet bu topraklar da ışık sızmalarıyla
ilelebet aşağılara yürüyen
marsık yüzlerle yaşadı
sırtında güneş sıcağı
göğsünde karanlık saçağı nasılsa öyle...

Ekimin çınlayan rüzgârıyla
hışırdayan Çehov karartılarında
ve gidemediği topraklarda Gide’nin
kımıltısız ve donmuş
fildişi goncalarla bezeli hayatın
en alımlı entrikasında ölümün
yekta güvence olduğu asrın öbeğindeki
sen ey süreğen keder!

Dalgaların sarstığı kıyılarda
nemli dokunuşların yosunlu dudaklarıyla
donanmış safir taşlı göğe kanatlanan
sen ey zamansız veda!

Kehanet gibi pürüzsüz ve hararetle
sokulan sfenkslerin tuz kristallerinde
kesici birer ikonaya evrilen
sen ey hançeri ekinoks!

İlkin sütkırı, ince sarı ve
metis pembesini deneyerek sonra
safkan yakutu ihtiras diye
yapraklarına taç süsü seçen
sen ey umutcul çiçek!

Kış yaklaşıyor
safrana kaplayıp zümrüt yelpazelerini
karartılmış bir şimdinin yüksele alçala
kötürümleşen taraçasında büyüyerek

Ölüm ikimizi de içecek bu bir hakikat
ve fakat yenemeyecek bu da!

Yaşanılan şehrin yarasa kanatlarıyla
delik deşik olmuş parıltılı sokaklarında
bezgin dolanan hayattan caymak zordur
çorak ve ölümcül bir ana denk düşse de
yolunu çeviren işgüzarlar ortasında

ki baktım da oyuk gözleriyle ölülerinin
orada değildiler, orada değildiler!

Avlanıyordular ormanımda avdım
zihnimin kasıldığı titreşimlerle kayan hayat
kavranamayan sonsuz provalar
ve trampet seslerinin metalik soğukluğunda
ve kanın periyodunda
istencin ritmik artışında
seziyorum önlenemeyen olacakları

Yıkılmış bedenlerin patlayan fıskiyesiyle
kanın yasası yeniden değişecek

ve ben hazırım sonunu bilemediğim hayatıma


_______________________________________

* Bizler içi oyuk adamlarız,
Bizler içi oyuk adamlarız...: Thomas Stearns Eliot

Azad Ziya Eren
Kayıt Tarihi : 6.2.2002 17:11:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Sükûn Ve İnşirah
    Sükûn Ve İnşirah

    kırgınız yerçekimine bir parça
    öğlen vakitlerinde yıldız susması kadar
    zihnin endişelerinden iki yağmurluk su çıksa
    korkutamaz önümüzde yığınla dikenlenen
    bu arıtık kimyayı

    orada değiller orada değiller
    oralı değiller oralı değiller

    dişlerinde bulutlar
    kısık ateşte kaynamaktalar

    @..

    Cevap Yaz
  • Fatma Aras
    Fatma Aras

    GÜZEL BİR ŞİİR
    KUTLARIM KALEMİ.

    Cevap Yaz
  • Naime Erlaçin
    Naime Erlaçin

    Helal olsun 2009 Metin Altıok Şiir Ödülü!

    Öncelikle böyle nitelikli bir şairi seçtikleri için jüri üyelerini; sonra 'günün şiiri grubu' seçicilerini ve son olarak da, elbette şairi gönülden kutluyorum...

    Cevap Yaz
  • Temel Kurt
    Temel Kurt


    bir parça mavilik kes patiskandan
    iki heceyle çağır adımı
    bak gözlerinin rotasında nasılda köpürüyor deniz
    bilirim iz tutmaz sular
    söyle neden unutkan bir Cezayir menekşesi gibi değildir anılar…

    atesinsesi

    Cevap Yaz
  • İsmail Çokkaçan
    İsmail Çokkaçan

    Bence çok fazla yabancı ve gereksiz kelimeler var bu da şiirin vereceği duyguyu biraz öldürmüş ama günün şairini kutlarım.tebrikler

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (11)

Azad Ziya Eren