Bu nasıl bir ceza, nasıl bir bela
Ne gecesi belli ne gündüzü
Yüzü yabancı, acısı bıçak sırtı
Beklemesi ömürden ömür çaldı
Bu nasıl bir ceza, nasıl bir bela
Aydınlığa yürüdüğüm yerde
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Devamını Oku
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,