ben cezalıyım
seni tek ayağımın üzerinde bekliyorum
bu gönyesi bozuk dünyada
gözlerine bakınca
yerçekimine paraşüt açıyorum
bunun bilimsel bir açıklaması yok
seni seviyorum
ekmeğin mayasıyla tuttu sözüm
yalanım varsa pinokyo gibi uzasın burnum
buna çocuklar bile inanmadılar
sen hiç bir zaman inanmadın
ama annem inanmıştı
yüreğimdeki acıyı hissetmişti
tam otuz dört şubat bıyıklarımın kalınlığı
kalbim yerden göğe gabari
bütün köprüleri bir bir yıktım
dar geliyordu aşklar
ben cezalıyım
adımı pencerenin buğusundan sildim
hiç yetişemiyeceğim bir yükseğe koydum kendimi
benden habersiz bir hayat yaşayacağım
ellerim bana küfredecekler
ne kadar düz varsa işte ben o kadar eğriyim
bir türlü ulaşamadım göğün mavisine
uçaklar kellemi uçuruyorlar
sen beni hatırlayınca
suya çıkıyor parmak izim
ben cezalıyım
geceler ışıkları söndürüyorlar
seni aklıma sokuyorlar
bir tek ben yanıyorum
bitimsiz bir rüzgar gibi esiyorsun
kulbun yok tutmaya
-hep dağların ardını görmek istiyorum-
ben cezalıyım
razıyım yani işkenceye
çinliler birbirine benzer
acılar en çok bana benzer
beni bir kaç kez dövdüler
benzetemediler başka bir şeye
kayıtlı
Kayıt Tarihi : 13.4.2015 13:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (2)