Öyle sevdalar vardır, biter baslar;
Buruk tatlar vardır, ağızda şurup giden;
Bir aşka vuran güneş kolayca batmıyor.
Yanıyor bin kollu şamdanı, tutuşuyor
Ufkunuzda camları göksel konağının
Ve bir yaz aksamı buhurdan gibi tüten
Devamını Oku
Buruk tatlar vardır, ağızda şurup giden;
Bir aşka vuran güneş kolayca batmıyor.
Yanıyor bin kollu şamdanı, tutuşuyor
Ufkunuzda camları göksel konağının
Ve bir yaz aksamı buhurdan gibi tüten
Bizim oralarda el değirmeninde bulgur yaparlardı önceden. Sokuda buğday döverlerdi. Küçüktüm heveslenirdim. Çünkü türküler söylenirdi aynı zamanda bunlar yapılırken.
Tırpan çalınırdı buğdaya, arpaya orak...Bir salkım söğüdün altında yenirdi peynir, domates Allah ne verdiyse...
Gölgesinde uzanılırdı biraz. O salım söğütlerin yanından hep küçücük bir su geçerdi. Türkü söylemeyi oralarda öğrendik. İmeceydi yaşam. Sevdalar sevdaydı o zaman. Sevdiğine kavuşamayınca hiç evlenmeyen niceler gördüm.
Şiirin Anadolu'nun türkülerini getirdi yüreğime abi...O söğüt ağacının serinliği düştü hüzünlerime. Ceylanın suya inmesi gibi kavuşamamalar...
Güzel şiirdi...Tebrik, selam ve saygılarımla...
Gümbür gümbür bir şiir okudum sevgili Sığırtmaç..
Kalem yazınca ses getirmeli...
Duydum!
Tebriklerimle
Tebrikler güzel şiire Sevgiler
Ceylanların memeleketindeyiz ve nice Ceylanımız gün görmeden yitip gidiyor...
tebrikler Hüseyin bey saygıyla..
Etmişler gurbetin yaslı gelini.
Ayrılık hasretlik bükmüş belini.
Akıtmış içine gözün selini.
Ceylanım, Maralım bir gün görmemiş.
Bu kıtayı kendime ithaf ediyorum :) Tebrikler efendim.. Gül Doğan
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta