Şehirlerin sultanı, piri ve güzidesi;
Fatih'in kutlu düşü, Peygamberin müjdesi.
Sevgisizlikten kaldım aciz, sefil ve yoksul;
Gönlümdeki yaraya merhem oldu İstanbul.
Ceylan gibi baktıkça bana bu aziz şehir,
Hemen çözülüp gider gönlümdeki pas ve kir.
Dermansız derdimi bir bir dinlerken Sarıyer,
Kız Kulesi her vakit Üsküdar'ı seyreder.
Asırlardır hep cıvıl cıvıl Kapalıçarşı,
Çayımı yudumlarım serin Boğaz'a karşı.
Gelin gibi güllerle süslenmiş Sultanahmet,
Ezanlarla yağıyor Yeditepe'ye rahmet.
Görkemli Ayasofya insanı büyülüyor
O maneviyat sanki yüreklere gülüyor
Kadıköy inşa eder her gönüle bir yapı,
Şehitliğe götürür beni Edirnekapı.
Sirkeci'de mis gibi kokuyor balık ekmek,
Beyoğlu yüreğime işlenir ilmek ilmek.
Feryadım karıştıkça gözümden akan yaşa,
İnsanları sevgiyle karşılar Haydarpaşa.
Ey İstanbul, ne olur aç kucağını bana
Kalbimin ortasından vurulmuşum ben sana
Kayıt Tarihi : 21.5.2022 16:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!