Çocukluğum saçıldı etrafa birden
Anamın naftalin kokan çeyiz sandığından
Renkler, desenler ilmek ilmek,
nakış nakış gülüştüler, gaz kokulu lambaların loş ışığında
Havalarda uçuştu hülyalı bakışlar
İlk gençliğin utangaç sevdaları
göz kırptı köşeden
Öylece kalakalmışlar, solgun benizli
Unutulmuşluğun aç güveleri kemirmiş yüreklerini,
tarifsiz sancılarda beklemişler,
bitmez günleri saya saya
Ağıtlar yakmışlar ardından kaybolan düşlerin
Ne kına yaktıkları türkülü köy düğünleri
Ne de bakkaldan alınan boşalmış sakızın teneke kutularında, gittikleri misafirliklerdeki dedikodular kalmış akıllarında
Mis gibi kolanyalı dokunuşlarını
hissedemez olmuşlar
Evde kalmış kızlar misali birikmiş
işlemeler, laleler, sümbüller, mor menekşeler
solgun boynu bükük öylece
Ne sevda, ne aşk kalmış geriye
Günler günleri kovalamış, aylar yılları
Naftalin kokusu sinmiş tüm umutlara,
Zaman değişmiş, biçim değişmiş
Söylenmez olmuş uzun kış gecelerinde fısıldanan masallar
Büyü bozulmuş, tuhaf bir sızı yayılmış ortalığa
yiten zamana ağlayan
Anamın o güzelim çeyiz sandığında
Kayıt Tarihi : 18.11.2014 17:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!