Çevrim Şiiri - Bayram Kaya

Bayram Kaya
2924

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Çevrim

Bir üretecin (pil, akü gibi bir üreteç kaynağının) iki tane kutbu vardır. Kutuplar kendi aralarındaki bir potansiyelden (gerilimden) dolayı, aralarında bir alan yönlendirmesi oluştururlar.

Üretecin bu alan yönlendirmesi içinde olan yükler, gerilimin etkisiyle akım, oluştururlar. Üretecin bir kutbu olan + kutbuna bağlanan tel yol; üretecin diğer - kutbuna da bağlanır.

Böylece üretecin iki kutbu arasında bir çevrim devresi oluşturulur. Üretecin bir kutbundan çıkıp, diğer kutbundan tekrar üreteç içine dönen akım, üreteç içinde tekrar ilk dolaşıma çıktığı (+) kutba gelir.

Bu çevrimde iki dolaşım vardır. Birinci dolaşım üretecin + kutbundan çıkıp tel üzerinden aktıktan sonra, üretecin negatif ucuna dönen akım dolaşımıdır.

Üretecin negatif ucuna gelen akım, üretecin içine girer. Üretecin içinden geçerek tekrar üretecin artı olan pozitif ucuna döner. Bu da devremiz üzerindeki ikinci dolaşımdır.

Her iki dolaşım da, kendi içinde kapalı dolaşımdır. İki dolaşımın gerçekleşmesiyle çevrim tamamlanmış olacaktır.

Çevrimler lineer (çizgisel, doğrusal hareketli) değildirler. Çevrim esnasında çeşitli yalpalamalar gel git hareketleri yaparlar. Örneğimizde, değer noktasının biraz altında biraz üstünde sapmalarla, artan azalan akım-gerilim sirkülasyonu olacaktır.

Artan, azalan, akım gerilim hareketi; çevrimi referans noktalarında kaydırır. Çevrim sistemi çeşitli gelgit (düzeltme) hareketiyle akım ve gerilim yine referans noktasına getirir. Çevrim içinin yalpa (aksama) hareketi ile refere olmasına, sistemin başlangıç koşullarına bağlılığı diyoruz.

Buradaki akü sizsiniz. Yani benci (egolu düzeyiniz, ben öznenizdir. Telden alınan yol da, dış doğal çevrenizdir. Veya sosyal ve toplumsal dolaşımlı ilişkiler öznenizdirler. Üreteç içinde dolaşan akım da, sizin isteklerinizin akım gibi olacakla; akü yerine sizden sizin içinizden (egonuzdan) doğup; sizden (üreteçten) çıkmasıdır.

Sizden çıkan temel düzlemli bencil eğim ve yönelimler, çevreden dolaşışla; bir sağlasınlar olacakla; geri size yeme, içme, barınma vs. gibi dönmesi bencilliğin çevrimleşmesidirler.

Sizin bir ekmek almak istemenizin, dışta (toplumsa ilişkiler üzerinde) ekim, dikim, zirai mücadele, ürün hasadı, ürünün un olması, hamur olması ve sonunda ekmek olmasıyla nasıl bir çevrim sel girişmeler sonunda, size, sofranıza birçok çevrimlerle döndüğünü bir düşününüz.

Sizin içinizden çevrimle çıkan yönelim, dıştan çevrimle sofranıza ekmek olacakla dönmüştür.

Üreteç akımı (hareketi) , çıktığı noktadan; döndüğü noktaya fren hareketinden dolayı biraz azalışla (yorulmanız gibi) tekrar döner. Bu birinci kuralımız.

İkinci olacakla da bu akım hareketi (isteğiniz) doğru bir akım (kolaylıkla) ve darbeli, ya da dalgalı veya alternatif (asi) akım (zor) olacakla; iki şekilde davranacaktır. Bu akımlar hem dalga, hem parçacık hareketlidirler.

Buradaki doğru akım, sizin sosyo toplum üzerinde, kurallı olurla sığlaşanı ilişkilerinizin girişmesidirler. Darbeli (dirençli-dalgalı) olan akım da, sizin kurallı olacakla sağlatılan sisteminizi bozar olan girişmelerdir.

Dışta sosyo toplum üzerinde sosyal olmayan tek kişi çıkarcı, kişiler ego hevesli, egoistçe tutum ve davranışlarınızdırlar. Kurallı ilişkiler, iç içe geçen dalga hareketli oluşla asi ve düzgün hareketli olan her bir parçacıklar hareketinin kesikli sürekliliğidirler.

Tıpkı toplumsal hareketin yasal ve yasal olmayan sürüşünün ikisinin aynı anda bir arada olması gibidir. Toplum, her bir kurumları ve üretim alanlarıyla; kişilere değin olacak özne egosuyla da, kesikli; darbe akışlı, birer girişme olacaktır.

Toplum içindeki her bir üretim alanları dıştan çevrim noktamızdır. Bu çevrim noktamız, ego eğilimlerinin gerçekleşme hızına engel oluşla, ego eğilimini sosyalleştirişle bir başka kaide ve kurallı bir girişmeler noktasıdırlar.

Bu nedenle, girişme noktaları kendisine özgü farklı dirençleriyle, beraberlerinde daima kendilerine has kırpmaları, frenlemeleri, sönümlenmeleri gerektirdiği gibi kimi girişmeleri de yükseltecek olan bir boyut alanlı devinmesidirler.

İçimizdeki kuntum boyut istemler dışımızda makro boyutlu sosyo-toplum çevrili düzenlemeler haline gelmiştir. Bu sosyo toplum çevrimli düzenlenme içinde kırpmalar vardır. Bu dıştan çevrimimiz üzerinde sosyal alana değin inanç gelenek gibi öznelliklerle; üretim alanına değin nesnel ilişkili öznellik düzenlemeleri vardır.

Yani bizim dışımızda olan çevrim içindeki girişmeler, enformeli edilmiş modüle davranışlar olacaktır. Bu modüle davranışla biz, dışımızdaki benliklere de saygı duymayı öğrenip; saygıyı (sosyalliği) gerekli hale getireceğiz.

Ben dışındaki benlik isteklerinin gerçekleşmesi ile bizim isteğimizin gerçekleşen kesişme ve birleşme bağıntıları oluşacaktır. Bu bağıntı ve sınırlanmalı davranışların kırpılan ve izin verilen kısımlarını sisteme referans ederiz. Referans noktaları sosyo toplum tutumları üzerine modüle edilir. Böylece bağıntılınsa sağlatılan iletişteki bilginin, toplumun üretim ilişkisi gibi bir taşıyıcı dalganın üzerine bindirilmesi anlayışı sosyallik olacaktır.

Taşıyıcı dış alan, toplumsa kural ve kaidelerle sisteme dek referans noktalarındaki her bir sapışları (yasal olmayanı) , yalpalayan düzeltmeleriyle referans noktasına çeken yasallıklar olacaktırlar.

Sizi enformel edici oluşma içine getiren kuvvet te; temel sağlayış eğilimlerinizin çekim gücüdür. Bu güç, sosyo toplumsa bağıntıyı kullanmakla isteğini gerçekleştirmesini daha düz (yorucu olmayan) ve güvenli gerçekleşir olacağını, egonun öğrenmesi ve giderek bilmesidir.

Sosyo-toplumsa öznede modüle bilgi; yasalarla üretim ilişkileriniz üzerine bindirilerekten sonra da girişip, tekrar modüle olur. Böylelikle modüle olan akış ve çevrimlerini yapışla, sağlasan olmanın keyfiyetliklere dönüşürler.

Benci isteklerinizi bu kabilden bir modüleli enformasyon yapmanız, ya yasallıklar üzerine yasal olmayan enformasyon modunu bindirmenizle olacaktır. Böylece yasal olanla bağıntıya yasal olmayan enformasyonu taşıtarak, bir sağlayış içine girersiniz.

Ya da yasal olmayan sağlayışları çevrim üzerinde düzeltme hareketi olan yalpalı dalgalar hareketiyle sistemi referans değerlerine getirirsiniz. Doğru akımlı enformeli bindirerekten iletiş irsiniz. Siz topluma değin üretimsel ilişki enformasyonu olan bilgileri alıp, yükseltirsiniz.

Böylece, düzenlime hareketlerle çevrime giren yalın hareketler; bağıntı içinde kimi fren etkisine uğramış faydalı enformeller oluşla yükseltilecek. Ve tekrar ortaya konacaktır.

Kimi akım hareketleri de yani kimi öznel sosyal boyutlu istek, tercih ve eğilimleriniz de, kırpılıp bastırılacaklardır. Yani bencilliğinizin tez canlılığı ve sırf kendisini düşünmesi bastırılıp kırpılacak. Hatta sönümletilecektirler.

Söz gelimi, bir doğru akım üzerine bindirdiğiniz darbeli enformasyonu elde edip çoğaltmak için mecburen bir dizi girişme işlemi yaparsınız. Taşıyıcı üzerindeki bilgi olan kodun çözümlenebilmesi için buradaki taşıyıcı olan doğru akımı sizin sönümlemeniz gerekmektedir.
Yani taşıyıcı girişmeyi bir noktadan sonra durdurup; üzerindeki dalgalı akım olan bilgiyi seçip ayıklamak zorundasınızdır.

Bunlar bir girişme olan durumun, kırpılması hareketidir. Aynı şekilde bir dalgalı akım üzerine, doğru akımlı enformasyonu bindirmişseniz, bu kez de dalgalı akımı sönümleyip, doğru akımı güçlendirmenin seçme ve ayıklamasını yapmak zorundasınızdır.

Görüldüğü gibi çevrim alanı dümdüz bir gidiş geliş alanı değildirler. Girişmelerin, fren ve kırpılmaların, eğilip bükülmelerin, sönümlenme ve yükseltmelerin; destek ve kösteki oluşun bir arada giriştiği bir çevrimi alandır.

Yani çevrimsel alan kişiler kendi keyfiliklerini; kişi egolu özne tercihi isteklerini, çevrim ve girişme nedeniyle sos yo toplumsal özne üzerinde frenlenir. Sönümlenir. Kırpılır. Kırpmalar yeni biçimle daha da çoğalan bir doğa girişmesi, sosyal ortam, toplumsal ortam girişmesidirler.

Yani çevrim hareketi her aşamasıyla farklılaşan, niceleyim ve nitelik ortaya koyan, bir fren ve kırpılma hareketli seçme ayıklamalara değin istenilenin de katlanarak çoğaltıldığı bir süreçti akıştır.

Yani dıştaki sosyo toplumsa çevrim girişmesi, sizin kişisel keyif oluş ve tercihlerinizin üzerindedirler. Siz çevrimsel dolaşımın sonundaki kullanımsa yararlar tüketime sunulduğunda Özel yaşantının keyfiliği içinde olursunuz. Dış çevrim ürünü üretecin diğer ucuna gelip, üreteç içine geçince ancak (özel yaşamınızla) keyfi olursunuz.

Kaldı ki burada da (ailenizden ve sosyal yerleşke alanınızdan ötürü) çok çok ta başınıza buyrukla keyfi değilsinizdir. Siz çevrime yöneldiğiniz anda, girişme ve kırpmalarla, kişisel tercihler, kişi oluşla sür git tercih edilen hayatınızın yaşanması olacak kimi sınırlanması da başlar.

Dış çevrim sağlasanı kişi özeline yönelir. İç çevrim ile dış çevrim birbiri ile bağıntılı ve birbirini gerektirmeli bir düzlem içinde girişmişlerdir. Ne var ki dış çevrim içteki çevriminize girdi sağlar iken iç çevriminizi düzenleyememekle iç çevriminize karışamaz. İç çevriminiz dış girdiyi kendisine göre çözümler.

Açıkçası sağlananlarınız, sosyo toplumsa çevrimler içinde sizin tek başınıza olamamanızdan ötürü, değiştirilebilir emekler çevrimi oluşla yalın sağlanan değildirler. Dışınızdaki sosyo toplumsa çevrim, organizma içinin organlar işbirliği sağlanışlarına benzer.

Bu benzerlikte siz gözlük yaparken, sizin implantınızı başkası yapar. Sizin dıştan kişiler arası üretim ilişkisiyle girişmelerinizden ötürü; bu girişmelerin kırpma bağıntısıyla özel hayat, hiç bir zaman, tam bir ‘özel hayat tercihiniz’ oluşla da gerçekleşemezler:

Bağırıp çağırma serbesti içinde oluşunu istemeniz gibi. İsterseniz bulaşırlı bir hastalık halinizle sosyal yaşam içinde olmak istemeniz gibi. İsterseniz dairenizde yangın çıkarır olabileceğiniz gibi. İsterseniz dairenizi kokutup çöp yığınına çevireceğiniz gibi.

İsterseniz istediğiniz gibi giyinmeyip, sokağa çıkacağınız gibi. İsterseniz istediğiniz gibi giyinişle toplum ilişkileri içinde bulunacağınız gibi. Bu kabilden serbestlikler içinde olamayışla, özel yaşamınızda tahdit edilecektir.

Zaten bu anlamda da tam bir özel hayat ya da kişisel tercihli yaşamımız olamayacağından kimi kişisi isteklerimizi toplum içine taşıma isteğimizi özgürlük sanmanın gafleti içinde oluruz. Bu kabil bilmezliğimiz, giderek saplantı fantomlarımızın da anlamı, olmaktadırlar.

Hep tarım işçisi olarak kalmayı istemek gibi; değişen gelişen süreç çevrimi içindeki her hangi bir alışmaları; giyim kuşamı ve düşünüşleri, yaşantı etmenin şartlanması olacaktır. İşte bu şartlanma egonun özel yaşam isteği gibi olan bir durumu da ortaya koymaktadır.

Bir tarım işçisinin formasyon edinmeyle geçtiği bilgisayar pazarlamacılığı, bir önceki süreçti sağlasan aşamasına göre, şimdiki iliş kinlikte tam oturmamış olan ve alışılmamış olan, yeni girişimli bir durum olabilir. Bu kişinin öznel tedirginliği olacaktır.

Yeni durumların eskiye göre değişen her kısıtlanması, egonun bir hayali imiyle, bir fetiş; bir cennet algısı olacakla; o kişinin özel hayatın dokunulmazlığı gibi gelişebilecektir.

Ego da bu serbesti kısıtlanmasına; bu tedirginliğine; kendi ana sağlananlarının dışta yeni bağıntı oluşla sağlanma olmalarından ötürü katlanır. Ego bu kabil sağlanma olanların sosyo toplumsal çevrimli üretim ilişkisi içinde daha güvende ve daha garantide sağlanır oluşundan ötürü bu kısıtlanmalara katlanır. Bilir ki kayıplar kazanca dönüşmektedir.

21.10.2011

Bayram Kaya
Kayıt Tarihi : 1.11.2011 10:36:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Bayram Kaya