Düşme, gafil nefsin peşine,
Yıpratıp seni harcayacak.
Koşma, boş hayeller peşine,
Birgün yüzüne bakmayacak.
Sırrını çözemediğim bir dere,
Ummanlar içine dalacakmısın.
Yıllarca hasretiyle yandığımı,
Artık yeter diyip verecekmisin.
Ne ararsın dünya bağında,
Sana nasihat yetmedi mi?
Çok dolaşma gönül ağında,
Samimi bir dost yetmedi mi?
Zamanın yeli eserken bağrına,
Bir musiki sedası gelir sana.
Doğduğun gün, gelen ses kulağına,
Bir gün bakarsın, sıra gelmiş bana.
Kalbimdeki sevgilerim,
İçimdeki duygularım,
Hasretle geçen günlerim,
Sizin olsun.
Gözyaşlarımı bana verin.
Gözümün onünü örtüyor,
Tenteneli garip bir perde
Gerçekleri hiç göstermiyor,
Gayemi yitirdiğim yerde.
Uçun kuşlar uçun, burda vefa yok,
Sesime sesverecek, aksi seda yok,
Hazin rüzgar esmemiş, abu hayat yok,
Çoraklaşmış toprak, başak verecek tohum yok.
Bir gün gelirsem, bu gurbet elinden,
O ulu dağlarına, varacağım.
Çile erlerinin, geçtiği yerden,
Gül dalından, bir demet alacağım.
Çıkıp çimenli, karlı yerlerine,
Solardı gönlümün gülü, çok uzaklarda,
Hüzünle eğilen yaprakların derdi var.
Sarardı yaprak, hayat kalmadı dalında,
Sinem için, için inler, ah! Bizim diyar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!