keskinliğinde
kesişirken akşamı
sabahında gör
hüzün çökerken şehre
güneş süzülür çevre
..
güzdü gelen
güzelliğiyle
hüznüyle
çıktım yel tepesine
kolaçan ettim
renk cümbüşü çevre
solan eskiyen dökülen
göze görünen
düşe daldım
..
dünya gerçek yaşadın
yalanı nerededir
çepe çevre kuşadın
kolanı nerededir
güzelliklere bayıl
yoksula gelir ayıl
yaşadığına sayıl
kalanı nerededir
..
gözyaşı donar
yokluğuna kirpiğim
ılıkça kanar
bitiştirir çirpiğim
ölürüm belki
tekinsizliğime bak
çevreden çelki
girip gölgesine ak
..
gidişine hüznün gelişin sevinç
yüreğim yanıyor şehirlerle bir
yaprağı döküşü acı yüke vinç
yüreğim kanıyor şehirlerle bir
birbirinden uymaz yolu sokağı
sözlerini duymaz ayak bukağı
acısında koymaz çevre sakağı
yüreğim sanıyor şehirlerle bir
..
gelecek miydi ki çiçeğe durdu
akasyalar morca salkımı açtı
kanları duruca harı kudurdu
gökyüzüne korca alkımı saçtı
özlemin birlikte uçarsın çiçek
otlar arasında kaçarsın böcek
kokular içinde saçarsın göcek
fundalıkta erken yılgımı kaçtı
..
sevda kına kokulu
göz yaşında okulu
yüreğime sokulu
seni bırakamam ki
ayak altı ezildi
görülenler sezildi
kurşunlara dizildi
seni bırakamam ki
..
sarıyordu zaman
yaşlı gözleri inci gibi
ayışığında damlıyor
içgüdülerden fırlıyor
karanlık düşüncelerle
aya tuttum yüzümü
parmak ucum yıldıza
ışık çevre çizgisinden sızar
kara bulutlar neden dokunur
..
birlikteyiz ya
yakınlaşmışız biriz
duyulur muyuz
çevre gürültüsünde
bizde eksiklik
anı bilmediğimiz
kırık gülüşe
birden bire çökmüşüz
..
yaz üşüyordum
köşelerdeydi soğuk
yüzüne çarpan
ayazdı sesi boğuk
bak üşüyordum
bakışlarındaydı buz
ayakta kayan
kötü iş başında uz
..
süremi yitmiş
gün arasına sığın
bahar sabahı
yeşile dönmüş çevre
tutsak olmadan şehre
gözümden düştü
kan revan içinde gün
gözedir güneş
zift kokulu gecede
..
silse geçene anıları
adama dönecek
hoş geldin yeniden denecek
elinden tutup
dilse zeytin tanesini
acısı dökülüp tatlanacak
dilinden zehrin ağısı gibi
yelinden kutup
..