Karalamalar 73 - Çevre ve İnsan

Cenab-ı Hakk (c.c.) yaratmış olduğu hiçbir şeyi sebepsiz yaratmamıştır.

Kâinatta yaratılmış olan her ne varsa mutlaka bir sebebe dayanır ve yaratılmış olan her şey bir diğeri sebebiyle vardır.

Bu zincir her hangi bir yerinden bir arıza gösterirse, zincirin tümünde aksamalar oluşmaya başlar ve ortaya çıkan bozulma bir daha telafi edilemeyecek düzeyde sıkıntılar oluşturarak hayatı olumsuz yönde etkiler.

İnsanoğlu ne yazık ki her geçen gün yaşadığı dünyaya karşı giderek daha da acımasız hale gelmekte, duyarsızlaşmakta, dolayısıyla kendi hayatını kendi elleriyle zorlaştırmaktadır.

İnsanın çevresine karşı olan bu saygısızlığı elbette ki o dizginlenemez hırsından kaynaklanıyor ve en başta da yine kendi hayatını olumsuz olarak etkiliyor.

Allah (c.c.) her şeyi belli bir ölçüde ve özenerek yaratmıştır. Bu nedenledir ki O’nun yarattığı her şeyde kendine özgü bir güzellik, bir uyum ve bir denge vardır. Duhan Suresi 8. ayeti kerimede Allah’u Teâlâ "Biz gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri bir oyun ve bir eğlence olsun diye yaratmadık. Biz onları hak ve hikmetle yarattık, “ diye buyurmuştur.

Yüce dinimiz biz insanoğluna hiçbir ayırım yapmaksızın yaratılmış olan bütün canlılara karşı sorumlu olduğumuzu öğretmiştir. Kişinin insan haklarına uyması ne kadar zorunlu ve elzemse, Allah’ın (c.c.) yaratmış olduğu diğer varlıklara da aynı hassasiyeti göstermesi o kadar önemlidir.

İslam dininin tebliğcisi ve en büyük çevreci olan sevgili Peygamberimiz efendimiz, aleyhisselâtu vesselâm hayatı boyunca çevreyle ve onun korunmasıyla hep ilgilenmiştir. Pek çok hadis-i şerifinde insanların yaşadıkları çevreyi yeşillendirmesini ve ağaçlandırmasını teşvik etmiş ve hatta bu yolda ümmetine her zaman örnek olmuştur.

Meyve veren ağaçların ve bitkilerin kesilip kopartılmasını yasaklamış ve ağaç dikmeyi her zaman teşvik etmiştir.

Yine efendimiz aleyhisselâtu vesselâm, hayvanlara eziyet edilmesini yasaklamış, onları istismar edenlerin sorumlu olacağını söylemiş, hayvanlara kötü muamelede bulunanların hesap vereceğini ifade edip, “Haksız olarak bir serçeyi öldürenden Cenab-ı Hak kıyamet gününde hesap soracaktır” diyerek çevre konusundaki duyarlılığını kesin bir dille ortaya koymuştur.

Evrende mükemmel bir düzen ve uyum vardır. Yüce Yaratan, Azze ve Celle yaratmasındaki mükemmelliği, evrende var olan düzen ve uyumu, Yeryüzüne Halifesi olarak göndermiş olduğu Âdemoğluna emanet etmiştir. Ama insan bu emanete ne kadar sahip çıkabilmiştir ya da çıkmış mıdır?

Bu sorunun cevabını verebilmek için çevremize kısacık bir bakış atmamız yeterlidir. Gördüklerimiz, aradığımız cevabı bize ziyadesiyle verecektir, hem de hiç zorlanmadan, kolaylıkla.

Yaratılmış her canlı için yaşadığı çevre onun hayatiyetini sürdürebilmesi için en önemli malzemedir. Bencilce çıkarları yüzünden çevresine zarar veren kişi son tahlilde kendisine zarar verdiğinin bilincinde olarak hayatını sürdürmeyi kendisine şiar edinmelidir. Aksi takdirde kendi eliyle kendisini imha etmek yolunda adımlar atmış olur ki akıllı kişi kendi zararına çalışmaz./19.05.03