Ali oğlu Emrullah, dikti beni bağına,
Âşıkça akşam sabah, baktım Ilgaz dağına…
Sene dokuzyüzonbeş, Emrullah oğlu Halil,
Gözyaşı kanlı ateş, Çanakkale’de sebil…
Beni kurban adadı, uzattım kollarımı,
Halil çavuş budadı, koskoca dallarımı…
Okudular canıma, cilalandım, yontuldum,
Muaviye hanıma çeyiz sandığı oldum…
Annesi uçup gitti, sandık oğluna kaldı,
Seydi bey tamir etti, Şerife hanım aldı…
Azalarım merhemdir, dertlere olur şifa,
Toprağımsa mahremdir, bilmeyen çeker cefa…
Gördüğüm ince ince, kabuğuma geçerdi,
Yapraklarımdan önce, çiçeklerim açardı…
Sihirli desenlerim, silah dipçiklerinde,
Piyanoda inlerim, nağme yerli yerinde…
İlaçtır cevizlerim, kuru yenir, yaş yenir,
Gömerlerken gözlerim, kargalar da gönenir…
Muhitim aynı muhit, ben yurdumu bulmuşum,
Yüzyıllık canlı şahit, soy ağacı olmuşum…
Gazi Halil çavuşun, torunları var şimdi,
O dağ gibi duruşun, zirvesinde kar şimdi…
Kaynanadan geline, kalmış yadigâr gibi,
Kim aldıysa eline, saklanıyor yar gibi…
Sakla bergüzar diye, Şerife hanım derdi,
Dönüp baksak geriye, O’da Rahman’a erdi…
Sandık kaldı Celil’e, yine gelin bekliyor,
Tarihi elden ele, yaprağına ekliyor…
Kayıt Tarihi : 15.10.2007 00:38:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir Gökkaya ailesinin,diğer adıyla Saraçoğlu ailesinin yaklaşık iki asırlık hikayesini anlatıyor.İsimler nüfus kayıtlarına göre işlenmiştir.Yani büyük babam gazi Halil Çavuşun,büyük babası Ali bey itibariyle bugüne kadar getirilmiştir.Annem Şerife gökkaya'ya kadar hepsi Hak'kın rahmetine kavuştu...Allah rahmet eylesin... Muhabbet ve dualarımla....
![Halil Gökkaya](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/10/15/ceviz-agaci-18.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!