Çeviri Şiir: Robert Frost / Gidilmeyen ...

Erdal Ceyhan
794

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Çeviri Şiir: Robert Frost / Gidilmeyen Yol

GİDİLMEYEN YOL

Sarı ormanın içinde yol ayrımına geldim
Ne yazık ki her iki yoldan da gidemezdim
Yalnız bir yolcuydum,öylece durdum
Bir yolun ötelerine doğru bakındım kaldım
Ta uzaklarda yitip gittigi yere kadar.

Düşünüp dururken,öteki yolda karar kıldım
Belki de böylesi daha iyiydi
Çünkü yol yeşildi,tam yürünmek içindi
Ve oradan gelip geçenler
Üzerlerine basıp geçmiş olsalar bile.

Böylece yürüdüm gün ve gece
Yapraklar içinde tek başıma sessizce
Günler boyu böylece yol aldım
Yolun sonunu bile bile,sordum kendime
Bir daha geri dönecek miyim,diye.

İşte bir feryatla haykırıyorum,
Çağlar ve çağlar ötesine
Ormanda yol ikiye ayrıldı
Ve ben daha az yürünenine saptım
Ve bütün olanlar da bu yüzden oldu.

..........................Robert Frost (1916)
..........................(Çeviren:Erdal Ceyhan)

Erdal Ceyhan
Kayıt Tarihi : 29.3.2010 11:02:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Robert Frost'un bir çok yorumlar,denemeler yazılmış bu çok ünlü şiir bir bakıma hayat öykümüzü özetler. Hayatımızda her zaman belli noktalarda durup düşünmemez gerekir. Alınacak karar son derece ciddidir ve çoğu kez bir daha da geri dönüş olmayacaktır. Çoğu kez de geçmişte aldığımız kararlara içten içe ne kadar hayıflansak da,yapılacak bir şey yoktur; bir karar verilmiştir ve bir yol seçilmiştir. Artık o yoldan geri dönüp,her şeye yeniden başlamak imkansız gibidir. Evet, hayatta hayatımızın kararı diyebileceğimiz anlar vardır, dikkatli karar verelim, sonra pişman olmayalım...Ama ne yaparsın..KADER,deriz, bir çok şeyi sineye çekeriz. Aslında alınan kararlarda kimlerin etkisi vardır? Acaba aldığımız karar gerçekten kendi kararımız mıdır, yoksa aslında bize empoze edilmiş bir karar mıdır? Hep bunun sorgularız. Kendi kararımız dediğimiz, kararlarda bile, çoğu kez başkalarının gölgesi vardır. Etkiler altındayız. Kendimizi özgür sandığımız anlarda bile, kulak arkamıza fısıldıyan birilerinin olduğunu (dikkat edersek) farkederiz. Kendi kararlarını özgürce veremeyen insanlarsa. özgür değildirler. Kendilerine fısıldanan (veya gizlice emredilen) şeyleri yapar onlar. Özgür müsünüz, öyleyse kendi yolunuzu kendiniz seçiniz. Kolay değil mi? Elbette değil. Hayat kolay değil çünkü..Baksana,aslında her adım başında bir karar vermek durumundayız. Bu, başağrısı değilde nedir..Aslında, bazen bizim yerimize bir başkasının karar vermesi hoşumuza da gider. Çünkü 'karar vermek' zordur; sorumluluk ister. Başkaları bizim yerimize karar verir, yolu o seçerse, biz, güya sorumluluktan kurtuluruz. Ama işin aslı öyle değil. Biz karar vermezsek, suçu da yüklenmiş oluruz. Ve bazı durumlarda bütün bir ömür boyu aldığımız kararlardan, seçtiğimiz yollardan dolayı acı çekeriz. Bu seçilen yol çoğu kez, bir dünya görüşü, bir hayat biçimi, bir giyiniş şekli olabilir..Bunun için bizim yerimize karar verilmiştir,biz sessizce uyarız, veya benimsediğimizi sanırız..Oysa açık yada kapalı bizim yerimize karar verilmiştir, ve biz uygulamayı yapmak durumundayız. Aslında insan, kendini özgür sanar, davranışlarını, kendisi yaptığını sanar, ama aslında, o davranış biçimi bizim yerimize seçilmiştir, empoze edilmiştir,bize rolümüzü sessizce (bir koyun gibi..) oynamak düşer..Onun için insanların çoğunluğu sessiz ve derinden çobanın kendileri için seçtiği yoldan gidiyorlar.Ve niçin o yoldan gittiklerini bilmiyorlar.Sadece gidiyorlar. Oysa insan olmak seçmek demektir, kendi istediğini özgürce uygulayabilmek demektir. Ama insanların %99'u düşüncelerinde hiç de özgür değildir. Aslında özgürlük, ağır bir yüktür ve sorumluluktur. Onu ancak insan olanlar taşıyabilir. İnsan olmayanlar, bir çobanın kendileri için seçtiği yoldan yürüyüp giderler. ve hayatın, niye yaşadıklarının farkında bile değildirler. Aslında bir fark yaratanlar, insan gibi, insanca, tek başına kararlar alanlar tarafından yaratılır. Onlar kendi yollarını kendileri tayin ederler. Kimseye hesap vermezler. çünkü daha önceden kendi içlerinden, kendi kendileriyle hesaplaşmışlardır. Bunun hesabını kendilerine vermişlerdir.Özgür insanlar, KORKUSUZCA YOL ALIRLAR. Yukardaki şiirin İngilizcesi: THE ROAD NOT TAKEN Two roads diverged in a yellow wood, And sorry I could not travel both And be one traveler,long I stood And looked down one as far as I could To where it bent in the undergrowth. Then took the other,as just as fair, And having perhaps the better claim, Because it was grassy and wanted wear, Though as for that the passing there Had worn them really about the same. And both that morning equally lay In leaves no step had trodden back. Oh,I kept the first for another day: Yet knowing how way leads on to way, I doubted if I should ever come back. I shall be telling this with a sigh Somewhere ages and ages hence: Two roads diverged in a wood,and I I took the one less traveled by, And that has made all the difference. ............................Robert Frost (1916)

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Eralp Sargin
    Eralp Sargin

    ozanin bir bakima hayat hikayesi bu siir. Victor Ananisas aramizdan ayrildiginda cok hissetmemistim yoklugunu fakat `yasam donusumdur`u okurken anliyorum ki bugdaygiller en bereketli basagini kaybetmis.. bazi siirler insanlari kursunlar gecer, bazi insanlar bazi siirleri gecemez bile.. iste bu siir de karsilastigimda kalakaldigim siirlerden..

    Cevap Yaz
  • Nil Alaz
    Nil Alaz

    ......düşündürücü ...düşünüyorum ....olayın içinde olmak bir çatalın iki dişi arasında kalmak yeşil çekici çatalı bile bile batırmak ondan sonra da canım yandı demek gibi bir şey ....demleneyim bu şiirde ...Saygılar Dai...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Erdal Ceyhan