Bir kedi varmış, postu altın sarısı.
Başka kediler gibi değil, farklı.
Her zaman sebepsiz bu kedi.
Hayal eder dururdu, Çin diyarını.
Bir dama oturmuşken Ankara'da.
Bal rengi gözlerini süzer, hayal kurmakta:
„Şu çekik kedi gözlerimle,
Çin'de pek beğenileceğim güzelliğimle.
Sarı kürküm de var ya üstümde,
Orada Huanghe nehrine Sarı Irmak denile.
Yalnız uzak bir yoldur şu Çin'e“.
Ay gümüş rengi gondol misali
Süzülürken gökyüzünde.
Kedicik pıt diye sıçradı ay üstüne.
Salınır durur semalarda yüzerken,
Yavaşça Çin'e doğru giderken.
Çin yolu ne kadar da mutlu.
Fakat ansızın ay küçüldü.
Evvela toparlak ve güçlüydü.
Şimdi incecik güz yaprağı bu.
Mersin üzerindeyken
Birden kayboldu.
“Ne olacağım şimdi ben? ”, diye...
Kedicik sordu.
Şu an Mersin'de tırmanmış bir bacaya
Beklemekte.
Bir hilal doğacak yakında
Herhalde!
Ewa Odachowska-Zielinska
çeviri:
Melaike HüseyinKayıt Tarihi : 24.1.2014 14:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)