Saçlarını her tarayışında
Dökülen tellerini bana sakla
Ağladığında
Gözyaşlarını billur bir sürahide topla
Uyuduğunu düşündükçe korkuyorum
Adem olmak için tapınmak yetmez
Yaşama, sevgiye, bilgiye tutun
Dua etmek için mabet gerekmez
İster Enki,ister Zeus olsun mabutun
İraden dışında cana gelince
Uyurum uykumdasın
Uyanıp ilk seni düşünürüm
Öyle bir dert ki iflah olmaz
Ne yana baksam seni görürüm
Hangi şarkıyı dinlesem Şulenaz
Ceketim eğreti duruyor üstümde
Yüzüme toplu iğneyle tutturulmuş
Muğlak ve kırılgan gülümseyişim
Ceylanım topuklarından vurulmuş
Dökülürken aynaların sırı birer ikişer
Kasketi sekiz köşeydi
Ropdöşambırı bilmezdi
İskoç viskiyi yatmadı
Benim babam
Ömrünün kahraman süvarisi
Gecenin ortasında
Bir erkek bir kadını ağız dolusu öper
Sonsuzluğu içmek için dudaklarından
Bir çığlık yırtar karanlıkları
Bir sarhoş öğütür
Bana İstanbul'un bütün içkilerini getir
Kosmosun içinde yıldız tozuyum
Kelebeğin ömründen kısa ömrüm
Ulu dağ başında kara kuzuyum
İskender'in çözemediği düğüm
Altmışbeş yıl yolun neresi eder
Cemreler düştüğünde
Bulutları yağmurla öldürürler
Gülün sapına su yürüdüğünde
Geceyi tanla öldürürler
Yılanı
Şair
Ne kutsalın gölgesinde bir nurdan adam
Ne güneş vurdukça eriyen kardan adam
Tepeden tırnağa efkardan adam!
(2018)
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!