Cevapsız Sorular Ve Kaybolan Saatler...

bu gece alkol'le sabahla ona de ki; ben kanıma kırmızı rengi veren kişi' yi kaybettim! ! !
Yerler ıslanmış göz yaşlarımdan, ayaklarım titriyor şimdilerde...
yaşlandım mı biraz daha? yoksa sen mi gençleştin acaba…
Aşk…
Tek başına sadece bir kelime, Oysa onun için ne cümleler kuruluyor,
ne gözyaşları dökülüyor,
ne kalpler ağlıyor…
Kızılca kıyametler kopuyor oysa ki ve ben hiç bir şey duymuyorum sadece yazılanları anlıyorum onlarda kabartma olursa tabi…
Hem kör, hem sağır, hem de dilsizim bugünlerde…
Biz miydik bizi bu hale getiren yoksa dünya’mıydı bizi bu hale sürükleyen..
Cevaplarını bulamıyorum ve atıyorum kendimi yollara.
Biraz biraz yürüyorum ıssız yollarda, genelde başımda kapişon'um yada fötr şapkam,
Ve arkamda arada bir geçen araba sesleriyle…
Sen benim karanlıklar içinde kayboluşumu görmedin hiçbir zaman. Çünkü etrafını 'sis' sarmıştı...
Ruhumun neşesi kaçmış gitmiş bulamıyorum zaten heryer karanlık ki!
Aydınlatabilecek bir enerji kaynağım bile yok…
Görüyorsun ya pilim bitmiş işte.
Yok yok görmüyorsun…
Boşver kalbim üzülme bu da gelir, bu da geçer gider nasılsa…

SAYGILARIMLA…
16/01/2010 02:20