Susma artık,
Bildiğin sözcüklerle dönüş cümlelere,
Dönüşüp tereddütsüz cevaplar ol suallerime.
Sen, dönüp sırtını bir şehrin ışıklarına
Titrek adımlarla kaçtın mı kendinden hiç?
Sen,üşüyen ve kanayan dudaklarınla
Düşlerini çizdin mi kırık cam parçalarına?
Sen,hiç toy bir gençlik olup
Yüzünü çevirdin mi tükenmişliğin ihtiyar yüzüne?
Sen, hiç ışıksız ve ateşsiz bir ateşböceği olup
Başbaşa kaldın mı kendi yürek yangınınla?
Sen,hiç yıldızsız bir gece,güneşsiz bir gündüz olup
Kayboldun mu kendi sonsuz karanlığında?
Sen,hiç en son geminin de kalktığı limanda
Düne bırakılan bir yarın oldun mu?
Sen,ışıksız ve topraksız bir saksıdaki bir çiçek olup
Boy verdin mi hiç çürümüşlüğün semalarına?
Sen,yaşamak isterken dolu dolu
Ölümün soğukluğunu hiç özledin mi delicesine?
Sen, her şeyin olmak isterken
Bir hiç olup,bir hiç olarak yaşadın mı yaşamının tüm sayfalarında?
Sen,hiç beni yaşayıp ben oldun mu?
Sensizliğin ağır yükünü koynunda,
Hasretinin prangalarını ruhunda taşıyan bir mahkum olaraktan.
Ne oldu,zor geldi değil mi suallerim?
Kelimelerin,hislerin yetmedi cevap olmaya değil mi?
Haklısın böyle susmakta,
Haklısın sessizliğin derin sularında mecalsiz kalıp boğulmakta.
Çünkü ben bile cevap olamadım ,
Çünkü ben bile yalnızca sualleri yaşıyorum yokluğunun tüm çıkmazlarında.
Kayıt Tarihi : 21.3.2022 16:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tebrikler
TÜM YORUMLAR (1)